Arda bir neticedir

Recep İvedik denilen illet karakterin, bizim güzelim Şaban’ımızın yerini almasının neticesidir Arda.




Ana avrat küfretmenin hoşgörü ile karşılandığı bir ortamın neticesidir Arda.

Aman dileyene vurmanın, düşeni tekmelemenin, baban yaşındaki adamın üzerine çullanmanın... Hiç yadırganmadığı bir düzenin neticesidir Arda.

Kabalık yapmanın cesaret... Gelinen yeri hazmedememenin samimiyet... Taşkınlığın efelik... Sanıldığı bir devrin neticesidir Arda.

Ne yaparsa yapsın kendisine verilen “kahramanlık” payesinin asla geri alınmayacağını bilmenin yol açtığı küstahlık ve şımarıklığın neticesidir Arda.

Efendiliğin yerinin kabadayılığın, özür dilemenin yerini üstüne üstüne gitmenin, mahcup olmanın yerini diklenmenin almasının bir neticesidir Arda.

Kontrolsüz öfkenin, anlık parlamanın, sönmeyen kinin geçer akçe olmasının bir neticesidir Arda.

İnsan olmayı becerememişken adam olmakla övünmenin neticesidir Arda.


RIDVAN'A ÜÇ ŞEYTANİ SORU


BİR: Tribünlerde İzmir Marşı söylemek siyasi eylem de... Futbolculara “Referandumda evet için sen de var mısın” diye mesaj sarkıtmak siyaset dışı eylem mi?

İKİ: “İzmir Marşı”, eğer herhangi bir siyasetin marşıysa... Bu marşı seslendirmekten hiç kaçınmayan Başbakan Binali Yıldırım, bu marşı seslendirerek hangi siyasete destek çıkmıştır?

ÜÇ: “Mustafa Kemal” bu ülkenin, bu milletin ortak değeri değil mi? “Mustafa Kemal” dendiğinde kendini dışlanmış gibi hissetmek de neyin nesi?


ALMANYA... ALMANYA...
AHMET ŞIK'A ÖDÜL ZEKERİYA ÖZ'E KORUMA
ALMANYA var ya Almanya...

Bir yandan gazeteci Ahmet Şık’a çok prestijli eleştirel gazetecilik ödülü veriyor...

Bir yandan da Ahmet Şık’ı basılmamış kitaptan hapislerde süründüren dönemin kudretli savcısı Zekeriya Öz’e koruma sağlıyor...

Hem Ahmet Şık’ı hem de Zekeriya Öz’ü aynı anda gözetmek, yaman çelişkinin dik âlâsıdır.

(Bu çelişkiyi fark etmeme yol açan Turkish Daily News yazarı Barçın Yinanç’a bin selam.)




DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU'NDAN AÇIKLAMA
HARAM PARAYLA HAÇ OLMAZ
DİN İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, bir açıklama göndermiş.

Açıklamada söyledikleri şunlar:

Din İşleri Yüksek Kurulu, asla “Haram parayla hacca gidilebilir” şeklinde bir fetva vermemiştir, veremez.
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun söylediği şudur: Her ne kadar biçimsel olarak yerine getirmiş görünse de haram parayla yapılan hac, dinen makbul olmaz ve haccın hedefleriyle asla bağdaşmaz.
Sanırım biz, bu haberi yapan muhabirlere, bir ibadetin biçimsel olarak yerine getirilmiş olmasının, o ibadeti özüyle yerine getirmiş olmak anlamına gelmeyeceğini ifade edemedik.

Çok teşekkürler Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş.

Özellikle açıklamanızın son kısmında yer alan özeleştiri için çok teşekkürler.


AHA! KILIÇDAROĞLU DA KATILDI KILIÇ DANSINA
SUUDİ Kralı ile Trump el ele verip...

SUUDİ Kralı ile Trump el ele verip...

İhvan’ı terör örgütü, Katar’ı da “terör destekçisi” ilan edince...

Bizim Kemal Bey de anında Suudi Kralı ile Trump’ın safına geçip...

“İhvan terör örgütüdür” diye haykırmaya başladı.

Oysa... Oysa... Kemal Bey’in...

Hem İhvan’a hem Suudi Kralı’na hem de Çılgın Trump’a mesafe koymayı başarması hiç de zor değildi.

Mesela...

“Yahu Trump! Senin herhangi bir terör örgütünü terör örgütü ilan etmeye yüzün mü var?” diyebilirdi.

Mesela...

“Yahu Suudi Kralı! Sen kim, herhangi bir terör örgütünü terör örgütü ilan etmek kim” diyebilirdi.

Mesela...

“Ey Erdoğan! Dostun Suudi Kralı’na niye bir çift laf etmiyorsun? Bak, Çılgın Trump’la bir olup İhvan’ı boğuyor” diyebilirdi.

Fakat heyhat!

Kemal Bey, bunları yapmayı akıl etmek ve becermek yerine...

Suudi Kralı’yla kılıç dansı yapmayı tercih etti.


İKLİMLER VE TERCİHLER
TESİS mi, zeytin ağacı mı? Tabii ki zeytin ağacı...

Katar mı, Suudi Arabistan mı? Tabii ki Katar değil ama Suudi Arabistan hiç değil.

Mustafa Ceceli mi, Ahmet Özhan mı? Pek tabii ki Ahmet Özhan.

Tahliye edilen damat mı, tutuklanan damat mı? Mümkünse bir tercih yapmayayım.

Nihat Hoca mı, Cevat Hoca mı? Tabii ki Nihat Hoca...

15 Temmuz mu, 15 Haziran mı? İkisinin de akıbeti aynı olacak inşallah.


YÖK BAŞKANI'NA BRAVO
EŞİNİ enstitü sekreteri olarak atayan rektör için şunu söylemiştim:

“Kamuoyunda yükselen tepkiler üzerine eşi istifa etti.”

Hayır efendim hayır.

Tamamen yanlış!

Tepkiler üzerine bir mahcubiyet doğmuş ve istifa gerçekleşmiş değil.

YÖK Başkanı istifayı istemiş...

Ve bunun üzerine istifa gerçekleşmiş.


SIKINTI YOK
ANADOLU insanının diline acayip yerleşmiş bu iki kelime...

Yozgatlı dayım, Rizeli komşum, üniversitedeki yeğenim...

Hepsi ama hepsi “Sıkıntı yok” diyor, başka bir şey demiyor.


İSLAM'DAN SOĞUTMA HOCASI
ACUN’un kanalında “Ramazanda sokakta yiyip içen kadın dayağı yer” diyen Cevat Akşit Hoca’yı...

“İslam hoşgörü dinidir” sözünü yalanladığı...

İslam ve zorbalığı bağdaştırdığı...

“Sopalı İslam” anlayışını savunduğu...

İçin...

“İslam’dan soğutma hocası” ilan ediyorum.