Bu senin eserindir ey Suriyeli düşmanı!
“DEFOLUP gitsinler” dedin...Suriyeli düşmanlığından başka bir şey bilmedin... Acımasızca saldırdın... Hedefgösterdin... Nefret söylemine tavan...
“DEFOLUP gitsinler” dedin...
Suriyeli düşmanlığından başka bir şey bilmedin... Acımasızca saldırdın... Hedefgösterdin... Nefret söylemine tavan yaptırdın... Düşmanlığı körükledin de körükledin... Yalan yanlış bilgilerle Suriyeli düşmanlığına eşsiz katkılar sundun... Toplumda Suriyeli nefretinin oluşması için elinden geleni ardına koymadın...
*
Sonuç?
Sonuç şu:
9 aylık hamile bir kadını, yanındaki bebeğiyle birlikte kaçırıp önce tecavüz ettiler, ardından da kafasını taşla ezerek öldürdüler.
*
Hey!
İşitiyor musun?
- “9 aylık hamile” diyorum.
- “Yanındaki bebek” diyorum.
- “Taş” diyorum.
- “Kafasını” diyorum.
- “Ezdiler” diyorum.
- “Tecavüz” diyorum.
*
Bu senin eserindir bay ve bayan ırkçı...
Bu senin eserindir bay ve bayan Suriyeli düşmanı...
Bu senin eserindir bay ve bayan faşist...
*
Eserinle gurur duyuyor musun?
HEY GİDİ KEMAL ALEMDAROĞLU HEY
O Kemal Alemdaroğlu ki...
İstanbul Üniversitesi’nde rektörlük koltuğunda otururken...
- Resmen başörtüsü zabitliği yapardı.
- “İkna odaları” falan... Onun işlerindendi.
- Başörtüsü için yürüyüş yapanları okuldan atardı.
- Kendi gibi düşünmeyen hocalara kan kustururdu.
Kısacası...
Kendisinden adalet talep edildiğinde...
Zırnık koklatmazdı.
*
İşte bu Kemal Alemdaroğlu...
Dün Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı başında...
“Hak, hukuk, adalet” diyerek yürüdü.
*
Bir zamanların adaletsizlik şampiyonu bir zatın, bugün “adalet isterim” diye yürümeye hakkı yok mu?
Tabii ki var.
Yeter ki yüz bin kere tövbe etsin.
Yeter ki etkin mi etkin pişmanolsun.
*
Bugün kendilerinden adalet talep edildiğinde...
Zırnık koklatmayanlar da...
Yarın, öbür gün “Adalet Yürüyüşü” yapacaklar.
*
O zaman onlardan da istenecek olan...
Sadece yüz bin kerelik tövbe olacak.
Sadece etkin pişmanlık olacak.