İzmir’in dağlarında çiçekler nasıl açar
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bu hafta 'İzmir’in dağlarında çiçekler nasıl açar' başlıklı yazısını kaleme aldı.
CHP, İzmir’de ceketini koysa kazanıyor.
İmamoğlu ile Özel aralarında anlaşarak...
“Tunç aday olacak” deseler... Tunç kazanıyor. “Buğra aday olacak” deseler... Buğra kazanıyor. “Cemil aday olacak” deseler... Cemil kazanıyor.
*
İşte bu acımasız ve kaskatı gerçek nedeniyle...
Ta en baştan beri hiç kimse soruyu “Tunç mu kazanır Buğra mı kazanır Cemil mi kazanır” diye sormadı. Herkes soruyu “Tunç mu aday gösterilir? Buğra mı aday gösterilir? Cemil mi aday gösterilir?” diye sordu.
*
Oysa İzmir’de CHP, ceketini koysa kazanamayacak durumda olsa...
Söz ve karar yetkisi İmamoğlu / Özel ikilisinde değil İzmir halkında olacaktı.
*
İzmir’in bu talihsizlik girdabından, bu amansız dramdan, bu yaman trajediden kurtuluşunun tek bir yolu var:
*
“Sen benim istediğim ismi aday göstermezsen ben de başka partinin adayına oy veririm. Ben senin partinin tapulu malı değilim. Beni çantanda keklik göremezsin” yaklaşımını...
Başta CHP elitleri olmak üzere herkesin yüzüne bir tokat gibi çarpması lazım İzmir’in.
*
Bütün bu söylediklerimin AK Parti’nin kaleleri için de geçerli olduğunu ifade etmeden geçmiyorum tabii ki.
YILMAZ HOCA İŞİNİ ŞAHANE SONLANDIRDI
ÖZGÜR Özel’le ilgili eleştiriler yapıyorum ama en son Yılmaz Büyükerşen’le ilgili attığı gönül alma ve hakkı teslim etme atağını övmeden geçemeyeceğim: