Nebati ve skeç
Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan'ın bugünkü (16.05.2022)''Nebati ve skeç'' başlıklı yazısı.
Bir güldürü programında Bakan Nebati’yi hicveden bir skecin tanıtımı yayınlandı.
Ancak skeç, tanıtımda belirtilen tarihte ekrana gelmedi.
Hemen “sansür de sansür” diye ortalığı inlettiler.
Çok geçmeden anlaşıldı ki sansür mansür yokmuş.
Programın yapımcıları ve televizyon kanalı, tamamen reyting kaygısıyla skeci yayınlamayı bir hafta sonraya bırakmışlar.
Ve sonraki hafta geldi.
Gümbür gümbür yayınlandı skeç.
Peki skeçte hicvedilen Bakan Nebati ne yaptı?
Espriyi espriyle karşıladı.
Skeç ekibini kutladı.
Böylece...
Politikada epeydir unutulan espriyi olgunlukla karşılama olgusunu yeniden gündemimize taşımış oldu.
Şöyle bir baktım en başta “sansür mansür” diye ortalığı inletenlere...
Nebati’nin bu doğru, güzel ve olgun tutumu karşısında...
“Bravo Sayın Bakan. Çok güzel bir tutum aldınız” demediler.
Bakın, işte bu tarafgirliğin ve fanatizmin uç noktasıdır.
AHMET HAMOĞLU VE KLASSİS GÜNLERİ
1980’li yılların sonlarına doğru bizim Silivri’de “Klassis Otel” diye bir otel açıldı.
Açılır açılmaz da İstanbul sosyetesi arasında fırtına gibi esti “Klassis Otel”.
Türkiye’nin en lüks, en konforlu, en janjanlı oteliydi.
Roma mimarisine öykünen bir mimari tarzı vardı.
Sütunlu salonlar, parlak mermerler, Roma heykelleri falan.
Çok klas bir oteldi.
Ve kısa sürede Türkiye’de acayip popüler oldu.
O sıralar Silivri’de yaşadığım için yolumu sık sık düşürürdüm bu otele.
Vehbi Koç’u gördüm mesela bir gün. Hafta sonu tatili için gelmişti.
Sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler...
Her tarafı meşhur kaynıyordu otelin.
Atıf Yılmaz, “Ölü Bir Deniz” adlı filmini bu otelde çekmişti.
Türkan Şoray ve Rutkay Aziz başroldeydi.
Hatta bu filmde ben de küçük bir rol almıştım.
Yönetmen asistanı, resepsiyonun önündeki masalardan birine oturmamı rica etmişti.
Senaryo şöyleydi:
Benim oturduğum masanın önünden Türkan Şoray geçecek, ben de “arkadan görülen adam” rolünü oynamış olacaktım.