Sıra iç barışa gelince nasıl da huysuzlaşıyorlar
İSRAİL'le barışılınca... İçlerinden çıkan minicik bir itirazı, hep birlikte yüklenerek boğdular. * Rusya’yla barışılınca... Aralarından bunu mesele eden tek bir şahsiyet bile...
İSRAİL'le barışılınca...
İçlerinden çıkan minicik bir itirazı, hep birlikte yüklenerek boğdular.
*
Rusya’yla barışılınca...
Aralarından bunu mesele eden tek bir şahsiyet bile çıkmadı.
*
Sisi’yle barışmanın yolları aranırken...
Bir kişi bile “Hop, o kadar da değil” demedi, demiyor.
*
Esad ile barışılmaya kalkışılsa...
En cılız bir itirazın bile gelmeyeceğinden artık adım gibi eminim.
*
Fakat gelin görün ki...
Ne zaman...
“Dışarıyla barışıyoruz, biraz da içeriyle barışalım” falan türü bir ses yükselse...
Hepsinde öfkeli ve kindar bir telaş...
*
Başbakan Binali Yıldırım bile “İçeriyle de barışmalıyız” derken...
Binali Yıldırım’dan bile daha fazla hükümetçi olan bazı hükümet yazarları, “Hayır, olamaz, barışamayız” falan diye ortalığı velveleye veriyorlar.
*
Bir önemi var mı bu velvelenin?
Tabii ki yok.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlara “Kesin tantanayı... İçeriyle de barışılacak... O kadar” dediği andan itibaren...
Bunların hepsi Cemil Çiçek’ten bile daha fazla içeriyle barış mücahidi kesiliverirler.
BİRAZ HAYLAZ BİR KURAN KURSU TALEBESİ GİBİ
OBAMA’nın yeni ortaya çıkan Müslüman kıyafetli fotoğraflarına bakarak şunları mırıldandım:
*
- Hafızlığının ilk başlarında gözü biraz dışarıda olan haylaz bir Kuran kursu talebesi gibi...
Hürriyet
*
- Son ramazanı büyük bir katma değerle kapatmanın sevinçli telaşını yaşayan müptedi bir Nihat Hatipoğlu gibi.
*
- Umreye gidince Arap kıyafetleri giyerek bulunduğu coğrafyaya uyum sağlamakta beis görmeyen bir Orta Anadolu çocuğu gibi...
*
- Partisi kısmi yerel seçimde 10 belediyenin 7’sini kazanan koyu Milli Görüşçü Erbakan âşığı bir dava delisi gibi...
HAY SİZ ÇOK YAŞAYIN E Mİ YOZGATLI HEMŞERİLERİM
BU zamana kadar zekice pratiklik örneklerine...