Üçüncü Havaalanı olayları: İlle Reis mi devreye girmeli?
ÜÇÜNCÜ havaalanı, önümüzdeki yüzyıla hitap edecek çapta muazzam, heyecan verici ve devasa bir proje! * Şu anda havaalanında belgesellere konu olacak türde çok hummalı bir taşınma sürecinin...
ÜÇÜNCÜ havaalanı, önümüzdeki yüzyıla hitap edecek çapta muazzam, heyecan verici ve devasa bir proje!
*
Şu anda havaalanında belgesellere konu olacak türde çok hummalı bir taşınma sürecinin içine girilmiş durumda!
*
Açılışın 29 Ekim gibi sembolik bir güne yetişmesi için herkes canla başla ve fedakârca çalışıyor, çalışmakta!
*
İşte böyle bir ortamda çıktı Üçüncü Havaalanı’ndaki işçi olayları.
-
Neymiş işçilerin derdi?
- Yatakhane ve banyoları temiz değilmiş.
- Tahtakuruları kaplamış her yanı.
- Maaşlarının tamamı hesaba yatmıyormuş.
- Kendilerine elden ödeme yapılıyormuş.
- İşçilerin bazıları bir süredir maaş alamıyormuş.
Kısacası...
Devasa bir projeye hiç yakışmayan türde ve bir çırpıda çözülebilecek nitelikte sorunlar!
*
Bu durumda kime kızılır?
Hakkını aramak için sesini çıkaran işçiye mi?
Yoksa...
Önümüzdeki yüzyılı hedefleyen devasa bir projenin hayata geçme aşamasına az bir süre kala bu sorunların ortaya çıkmasına neden olan, bu sorunları çözmeyen ve olayların bu noktaya gelmesine yol açan ilgili ve yetkililere mi?
*
Soruyorum:
- Çalışma Bakanı nerededir?
- AK Parti milletvekilleri neden gidip iddiaları incelememektedir?
- Neden müfettişler olaya el atmamaktadır?
- Neden işin içinde provokasyon var mı, yok mu meselesi aydınlatılmamaktadır?
Ve hepsinden önemlisi...
Kimdir bir çırpıda çözülebilecek sorunların bu boyuta taşınmasına yol açanlar?
*
Ne yani kardeşim?
Memlekette çözülmesi gereken en küçük sorunların çözümü için bile ille “Reis” mi devreye girmeli?
E peki o zaman siz niye varsınız?
İşin ucundan tutup çözüme katkı sunmaya çalışsanıza!
Bu ne tembellik! Bu ne vurdumduymazlık!
BİR BİLMECEM VAR
GEÇEN gün bir parti lideri...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle seslendi:
- İstifa etmek gibi onurlu bir hareket vardır.
- İstifa et.
- Onurlu bir insansan görevini bırakırsın.
*
Sizce “istifa” ile “onur” arasında doğrudan bağlantı kuran bu lider kimdir?
*
Tüyo veriyorum: Girdiği her seçimde yenildiği halde istifa kelimesini asla ağzına almayan biri...
*
Bildiniz mi kim olduğunu?
FETÖ İDLİB’DE Mİ?
İDLİB’de bir gösteride ellerde tutulan pankarta bakın!
Pankartta Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’ni öldüren ve FETÖ bağlantıları ortaya çıkan katil, bir kahraman gibi gösteriliyor.
*
E, ne diyeceğiz şimdi bu durumda?
“FETÖ İdlib’e sızdı... Bunlar büyük ihtimalle FETÖ’cüdür” falan mı diyeceğiz?
‘RAHİP KRİZİ’Nİ FIRSATA ÇEVİREN BİR TURİZMCİ
TURA Turizm’in Perakende İcra Kurulu Üyesi ve ABC Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Ayşin Arca, şu üç veriyi masasının üzerine koymuş:
- VERİ BİR: “Rahip krizi” nedeniyle Türkiye’ye gelen ABD’li turist sayısında yüzde 95’e varan azalma söz konusu!
- VERİ İKİ: Trump’ın attığı tweet’ler nedeniyle Türkiye, ABD halkı nezdinde merak edilen ülke haline gelmiş durumda!
- VERİ ÜÇ: Türkiye’yi kapsam dışı bırakmaya karar vermiş gibi görünen ABD’li tur operatörlerini aşmadan sorunu çözmek imkânsız!
*
Bu üç veriyi temel alan Ayşin Hanım, hemen kolları sıvamış ve doğrudan ABD halkına hitap eden yoğun bir kampanya başlatmış.
“Rahip krizi”ne hiç değinmeden...
“Bütün Hıristiyan dünyası Efes’i, Meryem Ana’yı, kutsal hac bölgesini ziyaret ederken siz neden etmiyorsunuz? Sizi durduran ne olabilir? Biz sizi davet ediyoruz” sloganıyla tur operatörlerini devreden çıkararak sosyal medya üzerinden aracısız bir davetiye çıkarmış ABD halkına.
Bir haftalığına beş yıldızlı otellerde konaklama, uçak dahil 599 dolarlık
bir paket!
Sonuç?
Olağanüstü!
Saniyede 10 talep geliyormuş!
“Rahip krizi”nin doğurduğu zemin üzerinden ilerleyerek hem Türk turizmini canlandıracak hem de ülkemize döviz kazandıracak zekice bir çıkış!
Benim çok hoşuma gitti vallaha!
KENDİNİZE GELİN: ASENA! CANER!
EY Asena!
Ey Caner!
Çocuğunuza, yavrunuza kayyum atanacak!
Önü alınamaz bir travmayla baş başa kalacak çocuğunuz, yavrunuz.
Madem bu çocuğu dünyaya getirdiniz...
O zaman gereğini yapın!
Bir araya gelip sorunlarınızı çözün!
Kısacası kendinize gelin!
NOT DEFTERİMDEN
- Smokin bazılarına çok yakışıyor. Buna Fatih Terim dahil değil.
*
- Geçenlerde “güneşin sofrasında / dostların arasında” bir balıkçıda oturduk. Epey çaptan düşmüş olmalıyım ki adı “Çatana” olan Bostancı’daki bu güzelim mekânı bu kadar geç keşfettim.
*
- Çerçevesi daha belirgin bir gözlük takmaya başladım. Çevremdekilerin yarısı “şahane” derken yarısı “berbat” diyor. Ne yapacağım ben?
*
- Yumurta bile kıramayan ben, sanırım yakında yemek kursuna yazılacağım.
*
- Şu iki insanı gördüğümde içim açıyor: BİR: Kitap okuyan. İKİ: Çöp toplayan.