Uğursuz 31 Mayıs’ta Twitter’da dolaştıktan sonra yaşadıklarım
Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan'ın bugünkü (2.06.2022)''Uğursuz 31 Mayıs’ta Twitter’da dolaştıktan sonra yaşadıklarım'' başlıklı yazısı.
Takvimler31 Mayıs’ı gösteriyordu.
“Twitter’da biraz dolaşalım bakalım. Neler dönmüş? Neler olmuş?” dedim.
Hay demez olaydım!
O birazcık dolaşmanın ardından...
Ben artık eski ben değilim.
31 Mayıs’tan sonra bendeki vaziyet-i umumiye aşağı yukarı şöyle:
Ne zaman azıcık dalgınlaşıp kendimle baş başa kalsam...
Bebek sahilindeki iğrençlik geliyor gözümün önüne.
Bu görüntü zihnimi öyle bir kirletti ki.
Üç kutu şampuanla yıkasam kâr etmez.
Ne zaman herhangi bir işe konsantre olmaya çalışsam...
Akli dengesi bozuk adamın çırılçıplak görüntüsü, fırlıyor bir yerlerden.
Gözlerimi kapatıp kafamı yirmi yedi kez sallasam da nafile.
Gitmiyor, kaybolmuyor o iğrençlik.
Ne zaman güneşi batırmak üzere bir yere otursam...
Galata Kulesi’nin etrafında kendini yakmaya çalışan adamın görüntüsüne maruz kalıyorum.
Zaten elimde azıcık kalmış yaşama sevincimi tümden yitirmiş gibi oluyorum.
Ne zaman uykuya dalmak için çabalasam...
Alzheimer hastası 70 yaşındaki sığınmacı kadına atılan tekmenin görüntüsünü hatırlıyorum.
Sonra?
Yatakta dön dur. Yatakta dön dur. Yatakta dön dur.
Ne zaman elime bir kitap alıp okumaya kalkışsam...
“Sığınmacı çıktı / Türk vatandaşı çıktı / Sığınmacı çıktı / Türk vatandaşı çıktı” sözleri uçuşuyor kafamın içinde.
Okuduğumu anlamıyorum.
Sıfır konsantrasyonla fırlatıp atıyorum elimdeki kitabı.
1 Haziran’da Twitter’da azıcık dolaştıktan sonra...
Bende oluşan arızalar aşağı yukarı şöyle şeyler:
- Hayatın anlamını aramaktayım, yeniden.
- Anti-sosyal kişilik bozukluğu mikrobu yapıştı boğazıma.
- Gözüm seğirmekte. Tikler oluştu yüzümde.