Bu işin böyle olacağı belli değil miydi?
Haber sitelerinde, “Bu işin böyle olacağını iki ay öncesinden öngörmüştü” şeklinde haberler okuyorum. Birileri iki ay öncesinden öngörmüş, birileri bilmem kaç hafta öncesinden haber...
Haber sitelerinde, “Bu işin böyle olacağını iki ay öncesinden öngörmüştü” şeklinde haberler okuyorum.
Birileri iki ay öncesinden öngörmüş, birileri bilmem kaç hafta öncesinden haber vermiş; Başbakan Davutoğlu kısa zaman içinde koltuğunu bırakabilirmiş...
Bunu “gazetecilik başarısı” olarak sunuyorlar.
Doğrudur.
Burada, zorlarsak, bir gazetecilik başarısı bulabiliriz. Ama bana, daha çok “tahmin başarısı” gibi geliyor. Bu arkadaşlar siyaset gözlemciliğini bıraksın, şans oyunları oynasın. Mutlaka tutturacaklardır.
Ben daha iddialı bir şey söyleyeceğim:
Bu işin böyle olacağını, yani Başbakan Davutoğlu’nun kısa süre içinde koltuğunu bırakmak zorunda kalacağını, ben çok daha öncesinden, yani Davutoğlu göreve gelir gelmez biliyordum.
Kimseye haksızlık etmek istemem.
Davutoğlu, zaman zaman sınırlarını zorlayan çıkışlar yapsa da, son tahlilde naif bir insan, naif bir siyasetçiydi...
Uyum göstermek istedi. Buna kendini zorladı. Ama rüştünü de ispat etmek istedi. Ve bu durumunun “lideri” tarafından görülmesini, takdir edilmesini bekledi. Gücenmesin ama sanki küçük bir ego sorunu yaşadı. “Güçlü Başbakanlık” döneminin kapandığını hesap edemedi. Ya da, bu gerçekle yüzleşmek istemedi.
Hayır, bunun müsebbibi Erdoğan değildir...