Çok pis kullanıldınız sazanlar
Gazeteci, eline geçen belgeyi yayınlar mı? Bu soruya hemen herkes (hele “gazetecilik” aşkıyla yanıp tutuşuyorsa) aynı cevabı verecektir: “El hak, yayınlar...” Bu cevap, Can...
Gazeteci, eline geçen belgeyi yayınlar mı? Bu soruya hemen herkes (hele “gazetecilik” aşkıyla yanıp tutuşuyorsa) aynı cevabı verecektir: “El hak, yayınlar...”
Bu cevap, Can Dündar için “hafifletici neden” sayılabilir mi, sayılmalı mı?
Bu soruya da çoğunlukla “evet” cevabı verilecektir.
Şöyle denilecektir: “Can Dündar sonuçta gazetecilik refleksiyle davranmış, eline geçen görüntüleri yayınlamıştır. Bundan dolayı suçlanması, hele tutuklanması gerekmez.”
Davranış şeklini “gazetecilik” belirleyecekse (“gazetecilik çabası”, suçlanması ve yargılanması gereken bir davranış sayılmayacaksa), suçlanan gazetecinin bu davranışı sair konularda da sergileyip sergilemediğine bakmamız gerekecek.
Bakıyoruz ve hayal kırıklığına uğruyoruz:
Can Dündar, sair konularda asla “gazetecilik” cehdiyle davranmamış; 93 kapalı darbesinden 28 Şubat’a, esnaf darbesi girişimine, 2004 kalkışmasına, e-muhtıraya, 7 Şubat operasyonuna, Gezi’ye, bilumum anti-demokratik hareketlenmeler karşısında susmuş, “gazeteciliğini” konuşturmayı aklına getirmemiş, bilakis girişim sahiplerine içerik ve malzeme üretip durmuş. Şunu demeye getirmiş: “İşime geldiğinde gazeteciyim, işime gelmediğinde belgeselciyim...”
Meslekle ilişkisi muhataralı Can Dündar’ın bilmesi ve gözetmesi gereken kurallardan biri de şu:
Gazeteci, elbette eline geçen belgeyi yayınlar ama her belge için geçerli değildir bu: Yayınlanması sakınca teşkil eden ve yasalarla korunmuş belgeleri yayınlayamazsınız. Müeyyidesi vardır.
Mesela, bir gizli servis operasyonunu faş edecek ve devlet görevlilerinin kimliğini ele verecek belgeleri/görüntüleri/illegal dinlemeleri haberinize malzeme yapamazsınız... “Hayır, ben gazeteciyim; gerçeğin ortaya çıkması için ne gerekiyorsa yaparım, kimseden korkmam, her şeyi yayınlarım, aha da yayınlıyorum” diyebilirsiniz. Bu bir seçimdir. Devlet, seçiminizde sizi özgür bırakır ama bedelini de ödetir; ağlamak yok. Bedel ödemeyi göze aldıktan sonra her şeyi yaparsınız.