Kime sahip çıktığının farkında mısın?
Farkında... Normal ülkelerde “ihanet”le yargılanacak bir tutuma sahip çıktığının farkında... Eren Erdem’i yedirtmeyeceklermiş. Demek ki Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem’i ortaya çıkaran...
Farkında... Normal ülkelerde “ihanet”le yargılanacak bir tutuma sahip çıktığının farkında...
Eren Erdem’i yedirtmeyeceklermiş.
Demek ki Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem’i ortaya çıkaran her şeye sahip çıkıyor...
Ben de şu soruların cevabını merak ediyorum:
İyice tanıyor musun bu adamı? İlişkileri, uğrak yerleri, düşünceleri konusunda fikrin var mı? Nerden geldiğini, vaktiyle hangi odaklarla iş tuttuğunu, iş tuttuğu odaklara karşı bugün kimlerle işbirliği yaptığını ve nerelere savrulduğunu biliyor musun?
Biliyor elbette. Biliyor ki sahip çıkıyor...
Dün, Eren Erdem Efendi’nin basın toplantısını izledim... Sırıtıyordu... Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili’nin, “Doğru dürüst iddianameyi bile okumadan ahkâm kesiyorsun” mealindeki açıklamaları karşısında nedamet getirip özür diler, yanlış anlaşıldığını beyan eder, ne bileyim “Maksadım o değildi” gibilerden laflar eder, yol açtığı ağır tahribatı unutturma cihetine gider diye düşünüyordum.
O sırıtmayı tercih etti...
Hem sırıttı, hem de müddei havalarında esip gürledi...
Namuslu ve onurlu bir insan, ortaya bir iddia atıyorsa, onu kanıtlar...
Haklıysa, haklılığını belgeler.
Muhtemel bir İran-Türkiye savaşında, İran’ın yanında saf tutacağını söyleyen Eren Erdem Efendi sadece sırıttı...
Sırıtmaya devam etmeyecekse, benim de bazı sorularım olacak.
Karşı gazetesini kurarken, kimlerle, hangi çevrelerle temas ettin? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüştüğün kişiler arasında mıydı? İhsan Eliaçık ve Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu bir toplantıya Fethullah Gülen cemaatinden bazı kişiler de katıldı mı?
Karşı’yı “sol gazete” iddiasıyla piyasaya sürdün.
Hakikati seslendirecektiniz, “yalana karşı doğruların yanında” duracaktınız.
Niye bu gazetede “solcu” bilinen bir tek kişi yoktu?
Hadi solcuyu geçtik... Niye gazetenizde “solculuk” yoktu? İnsan hiç değilse, ayıp olmasın diye arada sırada “emek”, “sendika”, “artı değer” filan der. Sol terminolojiden parçalar sunar...
Karşı gazetesi, sadece illegal kayıt ve tape yayınladı...
Nereden geliyordu bu kayıtlar?
Bu kayıtlar neden paralel yayın organlarında değil de, “solculuk” iddiasıyla ortaya çıkan Karşı gazetesinde yayınlanıyordu? Kestaneyi ateşten alma görevi size mi verilmişti
Madem illegal kayıt ve tape yayınlama konusunda özel bir merakınız vardı, bu merakı neden sair alanlarda göstermediniz? Neden, içinde “ananas ve rafineri” geçen telefon kayıtlarına dönüp bakmadınız bile?