Kıvırmayın, Celal efendi gibi açık sözlü olun!
Vallahi aynı şey geldi aklıma... Prof. Celal Şengör’ün, “Dışkı yedirmek işkence değil” beyanıyla karşılaşınca, bir önceki Celal Şengör ifşaatında...
Vallahi aynı şey geldi aklıma... Prof. Celal Şengör’ün, “Dışkı yedirmek işkence değil” beyanıyla karşılaşınca, bir önceki Celal Şengör ifşaatında söylediğim cümle geldi aklıma: “Bu darbeci prof, liberallerimizden daha delikanlı.”
Hemen burada bir parantez açalım: “Liberallerimiz” ifadesine, değerli Atilla Yayla hocam itiraz ediyor; “Bunlar bildik sosyalist” diyor, “ille bir şey diyecekseniz, modernist deyin” diye ekliyor.
Haklı... Esasında “liberal görünümlü” demem gerekir. Artık öyle diyorum. Daha da öteye geçip, “liberal görünümlü çakallar” diye ağır bir ifadede bulunuyorum.
Evet, Celal Şengör, “liberal” görünümlü çakallardan daha delikanlı, daha açık sözlü bir bilim adamı... Ötekilerin imalarla, telmihlerle, bin dereden su getirerek anlatmaya çalıştığı şeyi “pat” diye söylüyor.
Yine öyle yapmış...
Kenan Evren’in bütün icraatlarını koşulsuz desteklediğini, Diyarbakır Cezaevindeki işkenceleri onayladığını, dışkı yedirme hadisesini işkence olarak görmediğini (İnsanlar dışkı yiyebilirmiş. Kendisi de yermiş. Çünkü dünyada “her zevki tatma” diye bir trend varmış ve insanlar bu zevk çerçevesinde dışkı yiyip sidik içebiliyorlarmış), demokrasinin Türkiye’ye bir numara büyük geldiğini, Türkiye gibi ülkeler için en iyi yönetim şeklinin “oligarşik yönetim” olduğunu (İsveç’te yaşasaymış, demokrasiyi desteklermiş) söylüyor.
Hiç kıvırmadan, dosdoğru, araya ihtiyat sözcükleri koymadan konuşuyor.