Kürt sorunu değil HDP sorunu...
Kızıldere’den nasılsa sağ kurtulmuş ve Kürt kimliğiyle ünsiyetini bilmediğimiz Ertuğrul Kürkçü, “Kürt meselesini İslam kardeşliği çözer” sözüyle dalga...
Kızıldere’den nasılsa sağ kurtulmuş ve Kürt kimliğiyle ünsiyetini bilmediğimiz Ertuğrul Kürkçü, “Kürt meselesini İslam kardeşliği çözer” sözüyle dalga geçiyordu.
Bir yerde bir “mesele” varsa, öncelikle o meseleyi oluşturan nedenler araştırılır ve ona göre bir çözüm stratejisi geliştirilir.
Örneğimizdeki mesele “Kürt meselesi”yse, evet, bu meselenin kaynağı bellidir:
İnkâr politikaları ve sistematik asimilasyon...
Bu politikayı terk etmek, Kürt kimliğini tanımak, sistematik asimilasyona son vermek, meseleyi sadece bir “asayiş meselesi” görmemek ve “hakların iadesi” yoluna gitmek...
Bunlar, mahut meselenin çözümünü kolaylaştırır.
Hatta “mesele” dediğimiz şeyi, mesele olmaktan çıkarır.
Bir görüşe göre, “İslam kardeşliği” lafzı burada çok da işlevsel durmuyor.
Öyle denilebilir...
Demokratik mücadele çerçevesinde “İslam kardeşliği” lafzı pek de “iyileştirici” fonksiyon icra etmeyebilir... Hadi diyelim ki öyledir.
İyi de, birlikte var olacaksak, birlikte üreteceksek, aynı kaderi üleşeceksek, aynı ülkenin “eşit vatandaşları” olacaksak, farklılıklarımızı ayrılık sebebi saymayacaksak, İslam kardeşliği dışında hangi vasat bizi bir arada tutacak?
Bu vasatı gözden çıkarmalı
mıyız?
Çıkarabilir miyiz?