Paralel yapıya en sert itiraz bu adamdan geldi!
İfşa ediyorum: Paralel yapıya en sert itiraz Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve “kumpas mağdurları”ndan değil, ismini birazdan zikredeceğim adamdan geldi. Hem de ne itiraz... Bu adamın ismi Kemal...
İfşa ediyorum: Paralel yapıya en sert itiraz Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve “kumpas mağdurları”ndan değil, ismini birazdan zikredeceğim adamdan geldi.
Hem de ne itiraz...
Bu adamın ismi Kemal Kılıçdaroğlu.
Kendisi CHP’de genel başkanlık yapıyor.
Bu makama seçilmek için hangi “siyasi basamakları” tırmandığını, vaktiyle Atatürk’le İsmet Paşa’nın da oturdukları koltuğu hak etmek için hangi fedakârlıklarda (!) bulunduğunu anlatma görevini, yakın tarihimizin canlı tanıklarından biri olan ve aynı zamanda bir “dinleme/görüntüleme servisi”ne patronluk yapan Fetullah Gülen’e bırakıyorum.
Fetullah anlatsın.
O kameraları oraya kim koydu?
Kameraların tespit ettiği görüntüler hangi “mutemet el”e ulaştırıldı?
Görüntülerin yayınlanmasını müteakip hangi genel başkan koltuğunu bırakmak zorunda kaldı?
Boş koltuğa aday aranırken, neden bütün bakışlar “dosyalı siyaset” yaptığı söylenen Kemal Kılıçdaroğlu’na döndü?
Kılıçdaroğlu’na o dosyaları temin eden “el” ya da “eller” hangi kirli yapının elemanlarıydı?
Koltuğunu boşaltmak zorunda kalan genel başkan, neden başka camialar dururken, sonradan FETÖ adını alacak camiayı töhmetten kurtaracak bir açıklama yapmak zorunda bırakıldı? Bir şeyden mi korktu?
Soru çok...
Peki, nasıl oluyor da, “paralel yapı”ya yönelik en sert itiraz, paralel yapının var ettiği söylenen bir adamdan (Kılıçdaroğlu’ndan) geliyor?
Şöyle oluyor: