Ah vah muhabbetleri
Çoğunuz duymuşsunuzdur: Yahu buralar 30 sene önce tarlaydı.. Tarlaydı dedikten sonra hatırasız olur mu? "60'lı yılların sonuydu.. Otobüsle Çatalca'ya gidiyordum, otobüs şu köprünün üzerinde bozuldu.....
Çoğunuz duymuşsunuzdur: Yahu buralar 30 sene önce tarlaydı.. Tarlaydı dedikten sonra hatırasız olur mu? "60'lı yılların sonuydu.. Otobüsle Çatalca'ya gidiyordum, otobüs şu köprünün üzerinde bozuldu.. Bir-iki saat buralarda kaldık. Her taraf tarlaydı.. Yoldan bir iki araba ya geçerdi ya geçmezdi.." Geçerdi geçmezdi kısımları teferruat. Şuraya bağlamak istiyor: O zamanlar burada binlerce dönüm arazi bir daire fiyatına alınabiliyormuş. Hatta birisi babasına yalvar yakar gel şuradan birkaç dönüm tarla verelim demiş.. Babası da, 'ne yapayım ben dağın başındaki tarlayı' demiş.. Eğer öyle demeseymiş.. Gerisi de mâlum hesap: O tarlaların üzerine kaç tane iş merkezi kurulurdu.. Beş para vermeden müteahhitle ortaklaşa neler yaptırılabilirdi vs. Gerçekten yaptırılabilir miydi? Bu iş sadece öngörmekten mi ibaret? Eğer öyle ise, durmayın, siz de çocuklarınız için ileri görüşlü olun.. Kırklareli'ne doğru ne tarlalar var.. Metrekarede değil, dönüm hesabı ile satılıyor. Gerçi babalarının yapamadığını yapmaya meraklı insanlar tarafından parsel parsel toplanıyor ama hâlâ bir daire fiyatına binlerce dönüm almak mümkün.. Siz alın, çocuklarınız size, "düşünmüş de almış da, ileriyi görmüş de" desin. Bu işin tersi de çok oluyor. Yerleşime açılan civar köylerde, babadan kalma arazilerde kendisine bir ev yeri bile bırakmadan satıp savıp, bir fabrikaya işçi olarak girip, gecekondularda sürünen insanların hikâyesi de az değil.