AZ GİTTİK UZ GİTTİK
Bu rakamlar beni çok şaşırttı:Türkiye 950 ile 2001 arasında ortalama yüzde 4.85 büyümüş.2001 ile 2014 arasında ise yüzde 4.89.İki sene sonra 2001-2016 ortalaması alınınca muhtemelen 2001 öncesi ile...
Bu rakamlar beni çok şaşırttı:
Türkiye 950 ile 2001 arasında ortalama yüzde 4.85 büyümüş.
2001 ile 2014 arasında ise yüzde 4.89.
İki sene sonra 2001-2016 ortalaması alınınca muhtemelen 2001 öncesi ile aynı olacak.
Niye şaşırttı?
Demek ki çok da dert edecek bir şey yok. Neredeyse dönüp dolaşıp aynı kapıya çıkıyoruz. 60'ta darbe ve ara dönem var. 971'den 80'e kadar istikrar yok, arada bir muhtıra bir darbe var.. 987'den 2002'ye yaşadıklarımız ortada.. Buna rağmen büyüme 4.85..
Sonraki dönemde ise 4.89. Ya bize atasözü gibi ezberletilen vecizeler yalan ya da bu rakamlar..
...
Rusya petrol üretiminde Suudi Arabistan'la başa baş gidiyor. Hatta geçtiği yıllar olmuş. 2012'de yıllık 4 milyar varile dayanmış. 40-50 milyon varille S. Arabistan'ı geçmiş.. Büyük üretici yani.
Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüş, Rusya için aylık 4 milyar gelir kaybı demekmiş. Bir zamanlar 120 dolara dayanan petrol fiyatları 37 dolara kadar düştüğüne göre aylık 32 milyar dolarlık kaybı var.
Mahfi Eğilmez'in hesaplarına göre aynı şekilde her on dolarlık düşüş bizim cari dengemizde yıllık 5 milyar dolar iyileşme sağlıyormuş. Bu da büyük rakam. 120 dolar 40 dolar arasındaki farkın karşılığı 50 milyar dolar eder.
Bu iniş çıkışın ekonomik bir açıklaması yoksa.. Neyle nasıl açıklanır?
....
Biz her şeyi iyiler kötüler eksenine oturtmaya alışmışız.
Peki petrolün fiyatını iyiler mi düşürüyor kötüler mi?
Bize derlerdi ki;
İşte efendim 60 darbesi olmasaydı, 12 Mart olmasaydı, 12 Eylül olmasaydı, 28 Şubat olmasaydı..
Yenilerden gezi olmasaydı, paralel olmasaydı.. kanat takıp uçmuştuk.
O işler neden oluyor.. Sadece kötü adam işi mi? Yoksa mağdurları olsa da petrol fiyatlarının düşüp çıkması gibi bir şey mi? Hesap işi mi?
Mesela 50'den sonra Türkiye çok partili sisteme geçiş için zorlanmış. O aradan bir Demokrat Parti çıkmış. Teknik olarak ülkeyi çok partili sisteme zorlamakla (ki bu da bir hesabın sonucu) 980'de darbe yaptırıp ülkeyi yeni bir rotaya sokmak arasında fark yoktur. Halbuki biri ülkemiz için iyilik diğeri kötülük gibi görünüyor.
Biz bu kadar sene sonra geriye bakınca birine sevinip diğerine üzülüyoruz.
Mısırlı neye sevinsin.
Neye üzülsün.
Krallarının devrildiği tarihe mi, Nasır'ın zart zurtlarına mı, Sedat'ın öldürülmesine mi, Mübarek'in devrilmesine mi, Mursi'nin gelmesine mi, gitmesine mi, Sisi'ye mi?