Bu adam sizden mi?
Kişisel garanti seminerlerinde, hataları öngörmek ve önlemek için bazı metodlar öğretiliyor. Bu, bilinen diğer kalite kontrol metodlarının yerine geçmiyor ancak bu metodlar için bir destek oluşturuyor....
Kişisel garanti seminerlerinde, hataları öngörmek ve önlemek için bazı metodlar öğretiliyor. Bu, bilinen diğer kalite kontrol metodlarının yerine geçmiyor ancak bu metodlar için bir destek oluşturuyor. İddiaları şu: "Bir kurumda çalışan herkes yaptığı işin altına imzasını atabiliyorsa, o kurumda kalite teminat altına alınmış demektir." İmza atmakla iş bitmiyor, imzaya güvenmek de gerekiyor. Konuyu pratik şekilde kavratacak örnekleri var: Paraşütle atlama öncesi en çok dikkat edilecek husus paraşütün katlanmasıdır. Zira katlama sırasında yapılabilecek en küçük hata atlayanın hayatına malolabilir. * Kimin katladığı bir paraşütle hiç tereddüt etmeden atlardınız? Eşinizin, çocuğunuzun, kardeşinizin, babanızın, iş arkadaşınızın? Örneği tersten alarak yine soralım: Sizin katladığınız paraşütle hiç tereddütsüz kim atlardı? Bu soruların cevapları bizim çevremize, çevremizdekilerin bize duydukları güvenin göstergesidir. "Benim katladığım paraşütle herkes atlar" diyebilen kişi kişisel garantisine güveniyor demektir. Müşterilerin bir kurumdaki insanlara güven duymaları, o kurumdaki insanların birbirine güven duymaları ile mümkündür. İngiltere'de bir firma çalışanları pazartesi günü işe geldiklerinde birer kişisel garanti sertifikası kitabı, özel baskılı bir post-it ve bir mektup bulmuşlar. Mektupta çalışanlara kitabı okumaları, kendilerinden yazılı bir iş talep edildiği zaman bu post-it'i imzalayarak yaptıkları işin üstüne yapıştırmaları isteniyormuş. Bir hafta içinde kanıksanmış bir şekilde devam eden hatalar sıfıra yaklaşmış. Herkes her işte karşısındakinin kişisel garantisini istemeye başlamış. Böyle bir testte, "bu dam sizden mi yoksa bizden mi"nin önemi var mı? Katlayan sizden ise gözü kapalı atlar mısınız?