İşin ucundan tutmak
Daha önce yeni anayasa ile ilgili bir iddiada bulunmuştum. Bu iddianın tutarlı bir tarafı ve onlarca örneği vardı. Hiçbir ülkede olağan dönemde yazılmış ve yürürlüğe girmiş bir anayasa yoktur. Ya...
Daha önce yeni anayasa ile ilgili bir iddiada bulunmuştum. Bu iddianın tutarlı bir tarafı ve onlarca örneği vardı.
Hiçbir ülkede olağan dönemde yazılmış ve yürürlüğe girmiş bir anayasa yoktur.
Ya rejim değişmiş, ya darbe olmuş, ya iç harpler sonunda millet bıkıp usanmış bir orta yolda anlaşıp bir metinde mutabık kalıp yürürlüğe sokmuşlar.
Bizde ilk ikisine örnek var. Rejim değişikliğinden sonra ve darbelerden sonra yürürlüğe giren anayasalarımız var.
Ve sormuştum: Bu örneklere rağmen bizde yeni anayasa hangi şartlarda yürürlüğe girecek?
Üstelik o dönemde makul görünen bir kapı aralığı vardı. Çözüm süreci devam ediyordu.
Neticeye varılması hâlinde meclisteki bağımsızların desteğini almak mümkündü.
Dün yine yeni anayasa arzusu gündeme getirildi. Söylenen şu: Gelin ey diğer partiler siz de işin ucundan tutun memleketin yeni şartlarına uygun bir anayasa yapalım.
Bu deneme 2011'de yapıldı, partiler hayır dememek için komisyona üye verip ayak sürüdüler. Neredeyse bir yasama döneminde 45-50 maddede mutabık kalındı.. O maddeler de o kadar detaylandırıldı ki, yönetmelik gibi oldu. O dönemde partilerin yapamadığı şeyi bu dönemde yapma ihtimalleri yoktur.