Umut şu dağın ardında

Biz
hep böyle tedirgin, gergin yaşayacak değiliz. Öyle ya da böyle bu
günler geçecek. Peki nasıl geçecek? Şimdiki reçetenin ne olduğunu
bilmiyorum. 7 Haziran'dan önce bize söylenen şuydu:

Anayasamız
değişirse, güzel günler sizi bekliyor.

Garip ama bu
denklemden şöyle bir sonuç da çıkıyor. Hesap tutmazsa, "Ee ne yapalım,
demek ki milletin ekseriyetinin güzel günler talebi yok."

Ben
güzel günler beklentimi milletvekili sayısına bağlamıyorum. Bu
memlekette işler ilk defa sarpa sarmıyor. Bugün yaşı 60-70 olan insanlar
geçmişte en az 10 defa benzeri tıkanmaları yaşamıştır. Hepsi öyle böyle
aşılmış. Yine aşılacak ama nasıl olacak, şartlar ne getirecek
bilmiyorum. Tahminlerim var hiçbiri sizin hoşunuza gitmez. Seçim
sonuçları üzerine bir tahmin yürüterek böyle düşünüyor da değilim. Benim
tahminlerim seçim sonuçlarından bağımsız.

Sonuçlar ancak işleri
hızlandırır veya biraz erteler.

Güzel günler deyince ne
anladığımız da önemli. Yatacağız kalkacağız filan günün filan sabahında
her şey düzelmiş olacak gibi anlaşılmıyordur herhâlde. Tedrici olacak.