Uzun konuşmadan kısa notlar
Ali Yaşar Sarıbay, 2011'de Şenay Yıldız'a anlatmış.. Askerî vesayetin tartışıldığı günler.. Hey gidi günler.* Bizim toplumumuzda demokrasi çok biçimsel algılanıyor. Özellikle hukuk...
Ali Yaşar Sarıbay, 2011'de Şenay Yıldız'a anlatmış.. Askerî vesayetin tartışıldığı günler.. Hey gidi günler.
* Bizim toplumumuzda demokrasi çok biçimsel algılanıyor. Özellikle hukuk açısından bu böyle. Mesela anayasanın efsaneleştirildiği kanaatindeyim, bir mit hâline geldi. Bir anayasa demokrasinin bütün sorunlarını çözermiş gibi bir izlenim var. Ben tersini düşünüyorum. Bir toplumda iyi bir demokratik kültür yaygın ve olgun şekilde varsa, o toplumda iyi bir anayasa olur. Sadece güzel bir metin çıkarmakla, anayasaya sorunlu meselelerle ilgili reçeteler şeyler koymakla işin içinden çıkılacağını zannetmiyorum. Ama toplumda böyle bir beklenti yaşatıldı. Bence anayasa bir sonuç, başlangıç değil. Bundan daha önce demokratik zihniyetin ve kültürün malul olduğu şeyler üzerinde durulması lazım.
* Yani mesela birbirimize karşı toleransımız ne kadar? Bunu başaramıyoruz. Medeni üslup bütün partilerde eksik! En ufak bir tartışma kavgaya ve hakarete dönüşüyor. Bu durum demokrasi kültürünün eksik olduğunun işareti. Çünkü bunu yapan insanlar sıradan insanlar değil, çeşitli mevkileri işgal eden insanlar. Konuşulan dile baktığımda demokrat insanların konuştuğu izlenimini alamıyorum.
* Biz buraya tebaa kültüründen geliyoruz. Tabi olmayı bir davranış kalıbı olarak benimsemiş bir kültürü aşmak, kırmak çok kolay değil.
Nasıl dönüştürebiliriz bunu?
* Bu bir kere şeffaflığı ve sorgulamayı beraber getirir. Yani 'kol kırılır, yen içinde kalır', 'memleketin durumunu düşünelim, erteleyelim' şeklindeki zihniyetler biriktirir bunları. Bir kere gördüğünüz bütün aykırılıkları, kötülükleri dile getirme gibi bir vicdanın gelişmesi lazım insanlarda.
* Biz iktidarı 'devletin bütünlüğünü ele geçiren bir olgu' olarak algılıyoruz. Seçimle gelmiş ve sonunda geçici ve gidici olan iktidar sürecini, tamamen bütünü dönüştürmeye yönelik bir süreç olarak algılıyoruz.
* İktidar olmak, her şeyi kontrol etmek izlenimini, hissiyatını uyandırıyor insanlarda. Bu da demokrasinin ilkeleriyle çelişiyor. Bunu aşmak zor. Çünkü iktidar para gibidir; iktidar beraberinde iktidarı getiriyor.