Yaşanmış istihbarat fıkrası...
Süleyman Demirel'in yasaklı olduğu yıllardı. Tuzla'daki evine sık gelirdi. Ben de ara sıra uğrardım. Telefon et öyle gel, derdi. Aradığım zaman kendimi tanıtmaya fırsat olmazdı. Alo der demez; -Perşembe...
Süleyman Demirel'in yasaklı olduğu yıllardı. Tuzla'daki evine sık gelirdi. Ben de ara sıra uğrardım.
Telefon et öyle gel, derdi.
Aradığım zaman kendimi tanıtmaya fırsat olmazdı. Alo der demez;
-Perşembe günü filan saatte bekliyorum, derdi. Arayan yüzlerce kişiyi sesinden tanırdı.
Gidişlerimden birinde ben tam girerken kalabalık bir grubu bahçe kapısında yolcu ediyordu.
-Balkona geç ben geliyorum, dedi.
Demirel'i beklerken masada bir kitap gördüm: Rahmetli İsmet Miroğlu'nun Mir'at-ı Hakikat kitabı.. Kapağını kaldırdım bir takdim yazısı vardı:
"Büyük devlet adamı Sayın Süleyman Demirel'e saygılarımla.." O günün tarihi.. Yazıldığı saat bile vardı.
Miroğlu fakülteden hocamdı. O gün öğleden sonra ziyaretine gittim.
Ankara'da ne var ne yok dedi; yeni bir havadis var mı?
Ben de muziplik olsun diye Süleyman Demirel'e bir kitap hediye etmişsiniz o konuşuluyor ortalıkta dedim.
"Bu devlet işi" demişler..
11 Mayıs 2017 | 675 Okunma
Hüsranla biten hikâye..
10 Mayıs 2017 | 516 Okunma
Şehirle beraber büyüyen çocuklar...
09 Mayıs 2017 | 504 Okunma
Yaşanmış istihbarat fıkrası...
05 Mayıs 2017 | 385 Okunma
Muhafazakâr-Lümpen
04 Mayıs 2017 | 525 Okunma
TÜM YAZILARI