Tayyipkeşlik hoşe?
"Narkotikler” gündelik dozlarını alamayınca elleri titrer, dudakları morarır, ayakları üşürmüş.İki elim de tuşların üzerinde. Ama harfleri tutturamıyorum. Parmaklarım titriyor. Masanın...
"Narkotikler” gündelik dozlarını alamayınca elleri titrer, dudakları morarır, ayakları üşürmüş.İki elim de tuşların üzerinde.
Ama harfleri tutturamıyorum. Parmaklarım titriyor. Masanın altında buz kesen ayaklarımı kıvırıp sandalyede bağdaş kuruyorum.Bendeniz de milyonlarca TC vatandaşı gibi farkında olmadan “Tayyipkeş” olmuşum... Beş vakit yüzünü görmenin, sesini duymanın, öfkesine, fırçasına maruz kalmanın bağımlısı olmuşuz, farkında olmadan!..
Nedense katliam gününden beri ortalıkta yok. Elbette ve haşa, “insan yüzüne çıkacak hali yok!” diyecek halimiz yok. Belli ki Saray’ın kadrolu toplumsal psikiyatri uzmanlarının tavsiyesine uyuyor: Tarihin en kanlı meydan katliamı olmuş.Meydanlar ondan soruluyordu. Ama şimdi meydanlar sahipsiz cesetlerle, yaralılarla dolu. Saray’ın uzmanları da dün Nokta dergisinde tutanakları yayımlanan AKP ileri gelenleri gibi düşünüyor:
“Sesiniz yüzünüz kitleleri tahrik edebilir.
Provokasyon etkisi yaratabilir.
Bir süre ortalıkta görünmeyin!”
Evet bu defa da dinledi. 7 Haziran sonuçlarındaki gibi sütre gerisine çekildi.“Kınama” açıklaması ile yetindi. Twitter’dan bile uzak durdu. Çünkü “Twitter bir baş belası!..”
“Kınama sözünün içinde ‘kına’ geçiyor” diye ortalığa pislik yayabileceklere malzeme olmak istemiyor. Ve “Açıklamaları siz değil, adamlarınız yapsın!” tavsiyesine uyuyor!