50 artı 1’i kuşatmanın zorluğu
Bir seçim kampanyası yürütüp yüzde 50 artı 1’i bulmak, “Türkiye ortalaması”nı bulmak demektir.
Şehirler farklıdır, eğer “hemşehri harekatı” yapmayı önemli buluyorsanız “Trabzonlu”yu kazanmak için söylem üretip Diyarbakırlıyı kaybetmek mümkündür.
Etnik kökenler farklıdır, eğer bir etnik kökeni kazanmayı hedeflemişseniz. Hatta bir etnik köken içinde bile farklılaşmalar söz konusudur.
Mezhepler farklıdır, dilinizde veya durduğunuz yerde mezhep tınısı varsa.
Dinler farklıdır hatta, din, söyleminizin ana omurgasını oluşturuyor, farklı din mensuplarına aykırı bir pozisyon alıyorsanız.
Aynı din içindeki duyarlılıklar farklıdır hatta. Ilımlısından radikaline kadar çok geniş bir yelpaze söz konusudur.
Milliyetçilik, söyleminizin ana omurgası ise orada da hem etnik farklılaşmayı dikkate almak zorundasınız hem de milliyetçilik dozunun kimi nasıl etkileyeceğini dikkate almak zorundasınız.
Biz, yazarlar da ifadelerimizde buna dikkat ederiz. Konferans verdiğimizde de karşımızdaki kitlenin çeşitliliğini dikkate alır, sözlerimizin kimseyi yaralamamasına itina ederiz.