Anneler, HDP, dağ, devlet
"Anarşi” diye başlayıp “Terör” diye devam eden süreçte toprağa düşen on binlerce genç aynı zamanda ana yüreklerine ateş olarak düştü. Önce sağ-sol diye...
"Anarşi” diye başlayıp “Terör” diye devam eden süreçte toprağa düşen on binlerce genç aynı zamanda ana yüreklerine ateş olarak düştü. Önce sağ-sol diye kapıştırıldı gençler, anneler sağ-sol bilmezlerdi, aynı kavurucu ateşi hissettiler yüreklerinde. Sonra “Kürt sorunu” etrafında terör odaklaşması gerçekleşti. Gençler dağa çıkarıldı, silaha sarıldı, devlet onların peşine güvenlik güçlerini gönderdi, dağda tepede vuruşmalar oldu, ardından ölümler, ölümler geldi. Şehit cenazelerinde tabuta kapanan anneleri gördük, eşleri gördük, nişanlıları gördük. Kavruldu yürekler. Öte yanda dağa çıkarılanların da bir annesi vardı. Onlar yanmaz mıydı, yanardı elbet. Kız-erkek evladının elinden uçuvermesi yakardı, dağda ölüm haberi ha geldi ha gelecek kaygısı yakardı, parçalanmış cesetler yakardı… Devlet bir ara “Analar ağlamasın” dedi. Bizler de yollara düştük “Analar ağlamasın” dedik.