Bir ‘Müslüman yufka yüreği’ vardı
Andre Malraux Umut romanında İspanya iç harbinde bir sahneyi tasvir eder. Bir Franko askeri öldürülmüş, yerde yatmakta, onun vücudundan akan kanlar bir çukurda birikmiş durumdadır.
Bir çocuk gelir, parmağını çukurdaki kana batırır ve yandaki evin duvarına “Viva revolte – Yaşasın devrim” diye yazar. İç savaşa Uluslararası Tugaylar içinde iştirak eden Malraux bu sahneyi gördükten ve iç savaş ortamında çocukların bile vahşileştiğine tanık olduktan sonra şunları yazar: “Bize bir Müslüman yufka yüreği lazım.”
Bunu ben konferanslarımda çok anlattım. “Müslüman yufka yüreği” ne güzel tanımlama.
Şimdi gelin 2020 Türkiyesi’ne. Sözümona “islami camia”dan bir kadın (evet bir kadın) çıkıyor ve şunları söylüyor:
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri
22 Kasım 2024 | 707 Okunma
Suud’daki rezillik
21 Kasım 2024 | 4.332 Okunma
İç barış – İç cephe
19 Kasım 2024 | 639 Okunma
Belediye hesaplaşmasından öte…
17 Kasım 2024 | 491 Okunma
Musallada yatan insanlığımız
15 Kasım 2024 | 397 Okunma
TÜM YAZILARI