Bölge için gelecek tasarımı

İçerde, “özerk alanlar ilan ederek” etnik sonuç almak isteyen terör belasını önemli ölçüde kontrol altına aldık. Evet, güç kullandık. Buna mecbur kaldık. Terör başka dilden...

İçerde, “özerk alanlar ilan ederek” etnik sonuç almak isteyen terör belasını önemli ölçüde kontrol altına aldık. Evet, güç kullandık. Buna mecbur kaldık. Terör başka dilden anlamadı.

Bundan sonra terörün fidelendiği alanın duygusal rehabilitasyonu gerekli. Acaba yürütülen mücadelenin duygusal hasarı oldu mu, bunu ölçüp, tedavi etmek gerekiyor.

Ancak sorun Türkiye'nin içi ile sınırlı değil.

Bölgede Kürtler üzerine bir oyun kurulduğu açık. Amerikası da, Avrupası, Rusyası da oyunun içinde.

Olay, farklı ülkelerdeki Kürt halkları nezdinde ne kadar karşılık buluyor, sorgulanabilir, ancak uluslararası oyuna karşılık veren siyasi örgütlerin oluştuğu bir vakıa. Bu örgütlerin o siyasi hesabı halklara taşımaya çalıştığı, bir ölçüde başarılı oldukları da bir vakıa.

“Bölgede her halkın bir devleti var Kürtlerin neden yok” sorusu, Türkiye'nin, Irak'ın, İran'ın ve Suriye'nin içini hareketlendirme potansiyeline sahip.

Irak'ta alınan bir mesafe var. Üstelik daha ileri hamleler yapılıyor. Kuzey Irak'taki Kürt yapılanması anayasal statüye sahip oldu. Barzani daha ilerisini, “bağımsızlığı” seslendiriyor. Üstelik konu, orada, Barzani iktidarını zorlayan PKK, Goran hareketi ve Talabani çizgisi ile siyasi rekabet meselesi haline de gelmiş bulunuyor. Kerkük Türkiye'nin ayrıca ilgilendiği bir alan. Orada da “Kürt bayrağı” çıkışı ile yeni bir hamle yapıldı. “De facto- fiili” oluşumlar Türkiye'nin öngördüğü istikamette gelişiyor denemez. Ne olacak?

“Ne olacak?” sorusu Suriye için de sorulabilir. Suriye sancısı belki “Arap baharı” sürecinde “Esed'in gitmesi” ekseninde başladı. Ama gelinen noktada, orada bir “Kürt bölgesi”nin inşası boyutu ile Türkiye'nin “güvenlik problemi” haline dönüştü. “Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırında bir “Kürt yapılanması”nın hangi örgüt etrafında şekilleniyor olduğu bizim için farklılık arz eder mi” gibi bir soru üzerinde durulabilir. Yani diyelim Barzani eğilimli bir Kürt yapılanması ile PKK eksenli bir Kürt yapılanması arasında Türkiye ile ilişkiler bakımından fark gözetilebilir. Ya da, “Irak, Suriye.... Ya sonra” ihtimali dikkate alınıp, bölgeye yönelik farklı bir küresel oyunun Türkiye'yi de hedefe koyması riski üzerinde durulabilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 977 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.369 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 397 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar