Bu iş bitmedi
Amerika ile yüksek dozajlı bir gerilimin uzlaşma ile sonuçlanması sürpriz oldu. Beklenmiyor değildi, gerilimin en çok tırmandığı bir noktada bile “Amerika Türkiye’den vaz geçmez, Türkiye de Amerika ile...
Amerika ile yüksek dozajlı bir gerilimin uzlaşma ile sonuçlanması sürpriz oldu. Beklenmiyor değildi, gerilimin en çok tırmandığı bir noktada bile “Amerika Türkiye’den vaz geçmez, Türkiye de Amerika ile ipleri koparmaz” düşüncesi saklı tutuluyordu. Türkiye talep eden, Amerika gerilemek zorunda olandı. Türkiye’nin talebi “Güvenlik sorunu” ile ilgiliydi. Bir süredir “Beka” deyip başka bir şey demiyordu Türkiye’yi yönetenler. “Beka”nın bir boyutu da güney sınırlarındaki tehlike birikimi ile ilgiliydi. Amerika’nın gerilemek zorunda olduğu alan ise, tam da “Türkiye’nin tehdit algısı”nın odaklaştığı alandı. Suriye’nin Türkiye sınırında bir “Terör yapılanması” ete kemiğe bürünme sürecindeydi ve onu Amerika besliyordu. Türkiye Amerika’ya “Eğer benim müttefikim isin – ki öyle bir statü söz konusu- beni tehdit eden bir yapıyı besleyip büyütme, hatta bırak ben onu etkisiz hale getireyim. Üstelik orada tehdidin izlerini silmek üzere bir barış koridoru oluşturayım.