Cizre’den Kobani çıkarmak
26 Temmuz 2015 tarihli yazımın başlığı “Rojava Türkiye topraklarında olsaydı...” şeklindeydi. Yazı şu ifadelerle başlıyordu: “Şöyle bir soru üzerinde hiç...
26 Temmuz 2015 tarihli yazımın başlığı “Rojava Türkiye topraklarında olsaydı...” şeklindeydi.
Yazı şu ifadelerle başlıyordu:
“Şöyle bir soru üzerinde hiç düşündünüz mü?
- Acaba Rojava Türkiye toprakları içerisinde olsaydı, PYD ne olurdu?
Cevabınız var değil mi?
- Tabii ki PKK olurdu.
Herhalde şu ikinci soruyu da sorduğumuzda zihinlerde daha farklı bir berraklık meydana gelecektir:
- PYD ile PKK arasında organik bir bağ mevcut ise ve PKK Türkiye’de bir hedef uğruna 45 yıldır savaş yürüten bir numaralı terör örgütü ise o zaman PYD’yi sırf Türkiye’nin güney sınırının ötesinde Suriye içinde savaşan bir örgüt olduğu için meşru bir yapı olarak görmek nasıl bir mantığın ürünü olabilir?
HDP’nin PYD’ye sahip çıkması anlaşılabilir.
Çünkü HDP, PKK ile de aynı amaçlar için mücadele vermektedir.
Belki şu soru da sorulabilir:
- PYD, HDP gibi bir siyasi yapı mıdır, yoksa PKK gibi askeri bir yapı mı?
Bu sorunun cevabı da açıktır.
- Tabii ki siyasi bir yapı değil, askeri bir yapıdır.
Burada şöyle bir görüş öne sürülebilir:
- PYD siyasi bir yapı değil, çünkü Suriye’de bir iç savaş var ve PYD ona göre yapılanmış, dolayısıyla askeri bir nitelik kazanmıştır.
Bu durumda bir başka soru sorulacaktır:
- Peki Türkiye’de bir iç savaş olmadığı halde PKK neden askeri bir yapı olarak teşekkül etmiş ve Türkiye ile savaşa soyunmuştur?