Çözüm sürecinde kötü sorular
Doğu - Güneydoğu’da ve genelde Kürt oylarında CHP ve MHP’nin hiçbir iddiası yok. Onun için sırf seçim güvenliği noktasında onların özel bir duyarlılıklarının bulunması gerekmiyor....
Doğu - Güneydoğu’da ve genelde Kürt oylarında CHP ve MHP’nin hiçbir iddiası yok. Onun için sırf seçim güvenliği noktasında onların özel bir duyarlılıklarının bulunması gerekmiyor. Hatta CHP’nin bölgede oyların HDP’ye yönelmesi yolunda telkinde bulunması bile söz konusu olabilir.
Bölgede seçim güvenliği en çok Ak Parti’yi, iddiası sınırlı olsa da biraz da Hüda Par’ı ilgilendiriyor. Ve biliniyor ki Ak Parti bölgede hem seçim çalışmaları, hem de sandık güvenliği bakımından büyük zorluk ve tedirginlik yaşıyor.
En son Van haberleri medyaya yansıdı. Bilbordlarda musluklardan kan akıttılar ve altına “Hazır olun” türünden tehdit ifadeleri yerleştirdiler.
Van milletvekili ve şimdi birinci sıra adayı Burhan Kayatürk’ün çığlığı da yansıdı medyaya. Beni de aradı Burhan Bey ve telefondaki sesi, evet “çığlık” niteliğindeydi.
“Geçmiş seçimlerden kat kat fazla bir baskı ile karşı karşıyayız” dedi.
Şu sözler de Kayatürk’e ait:
“Önceki seçimlerde kırsal bölgelerde baskı yaşanıyordu, şimdi Van merkezde o baskıyı hissediyor insanlar. Bir seçim bürosu için 26 kişi ile irtibat kurduk, kimisi korkudan baştan reddetti, kimisi kapora verdiğimiz halde geri döndü ve herkes boynunu büküp, ‘Kusura bakmayın sayın Vekilim. Yarın başıma ne geleceğini biliyorsunuz’ diyerek vaz geçti.”
Mardin’den aday olan ve sahada çalışan Orhan Miroğlu’nun Star’daki yazısı da alarm niteliğindeydi: