Duygu dünyamdan kırıntılar

Ne oldu bilmem. Davutoğlu yıllarca Cumhurbaşkanlığına - Başbakanlığa Danışmanlık yaptı, Dışişleri Bakanlığı yaptı, buralarda gösterdiği performanstan memnun olunmalı ki...

Ne oldu bilmem. Davutoğlu yıllarca Cumhurbaşkanlığına - Başbakanlığa Danışmanlık yaptı, Dışişleri Bakanlığı yaptı, buralarda gösterdiği performanstan memnun olunmalı ki Başbakanlığa getirildi. Şu anda nasıl bir zaafı sebebiyle Başbakanlığı bırakması gerektiğini bilmiyorum.

- Ne oldu bilmem. Önce bir tür tayinle geldi evet, ama sonra Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olarak seçimlere girdi, partisi 7 Haziran’da 40.9, 1 Kasım’da 49.48 oy aldı. Şimdi olan şu: Seçimlere gidilmeksizin, herhangi bir demokrasi dışı müdahale olmaksızın, hastalık vs. gibi bir gerekçe bulunmaksızın Başbakan partisini kongreye götürüyor ve genel başkanlığı, başbakanlığı bırakıyor. Böyle bir durumda Başbakan’ın son seçimde oy aldığı vatandaşların psikolojisi ne olur? Böyle bir durumda son seçimde alınan oyların gerçekte kime verildiği düşünülmelidir?

- Bu soruların cevabını bilmiyor değilim. Ak Parti’de farklı bir durum var hiç şüphesiz. Seçime girip çıksanız da alınan oylar tek sizin hanenize yazılmıyor. Şüphesiz Tayyip Erdoğan’ın liderliği Ak Parti için garanti bir oy alanı demek. Ama gene de diyelim Davutoğlu’nun yüzde 49’daki payı sıfırdır gibi bir sözü söylemek mümkün değil. Nedir acaba o oy miktarı ve diyelim 1 Kasım’dan bu yana gösterdiği performans Davutoğlu ile toplum arasında nasıl bir iletişim zemini oluşturdu? Ve son durum, nasıl bir etkiye yol açtı?

- Gelinen durumun, karşıt cenahta belirgin bir sevinç oluşturduğunu görmek şaşırtıcı değil. Onlar şu an olanla, Ak Parti’nin sancı içine gireceğini, Tayyip Erdoğan’ın “Tek belirleyici” imajının daha da keskinleşeceğini düşünüyor, buradan kendileri için bir tırmanma alanı inşa etmeyi hesaplıyorlar.

- Ancak yaşananların Ak Parti zemininde kaygı, üzüntü, burukluk oluşturduğu açık. “Afrika’nın ücra bir köşesinde Türkiye’ye gönül bağlamış mazlum insanlar şimdi ne hissediyor?” sorusunun kaç yerde sorulduğunu tahmin bile edemezsiniz.

- Olayın siyasette bize ait, hani “ahlaki kriterler” konusunda ciddi bir sarsıntıya yol açtığını ifade etmeliyim. Başka partilere benzeşildi mi benzeşilmedi mi? Gelin birlikte düşünelim. “Siyasettir bunlar, normal karşılamak lazım” dediğinizde zaten kriter hassasiyetinin aşınmasını meşrulaştırmış oluyorsunuz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 1.134 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.404 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 398 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar