F. Gülen’e sesleniş
Amerika korumayacak. Belki korumak istedi ama Türkiye çetin çıktı. Tayyip Erdoğan’ı ile de koca halkı ile de... Biden’in beden dilini okuyan, Amerika’nın geldiği noktayı görür. Yargı süreci vs....
Amerika korumayacak. Belki korumak istedi ama Türkiye çetin çıktı. Tayyip Erdoğan’ı ile de koca halkı ile de...
Biden’in beden dilini okuyan, Amerika’nın geldiği noktayı görür.
Yargı süreci vs. sonunda iade gerçekleşecek.
Olmadı, daha kötü sonuçların tahminini yapanlar var. Türkiye’ye gelip konuşmanı önleme amaçlı bir CİA operasyonu çerçevesinde etrafındaki bir Türk veya Müslüman asıllı bir Amerikalı’ya infaz ettirmek gibi. “Amerika böyle örtülü operasyonlara zemin hazırlar mı?” sorusuna ise kimse “Hayır” demiyor.
Bu iş bitti bayım.
İslam dünyasında yaşanan “kaht-ı ricali - adam kıtlığını “ aşmak için gerekli olan “İnsan yetiştirme” projesinin “Türkiye’yi vurmak” gibi bir ihanetin aracı haline getirilmesi herhangi bir hareket için cürüm olarak yeter de artar bile.
O kadar masum şeyler çamura saplandı ki...
Türkiye’de hareketin geldiği noktaya bak bir. Hadi siyasi kadrolar şöyle veya böyle saiklerle karşı tavır almış olsun, millete ne diyeceksiniz? 241 insan can vermiş, binlerce yaralı var, nerede ise herkese dokundunuz ve kötü dokundunuz. Herkesin içinde bir yara açtınız.
“Biz yokuz” inkarları kimseyi inandırmıyor. Çünkü öylesine “Güven tahribatı”na yol açtınız ki, sizde gerçek nedir’in cevabı kayboldu. Bu darbenin içinde yer aldınız. Orduda vardınız, hem çok çok vardınız ve siz o varlığı, milletin seçtiği insanları vurmak için kullandınız.
Azıcık basiret olsa, bu memleketin bağrında yaşayan Menderes acısının nüksedeceğini düşünür, böyle bir çılgınlığa kalkışmazdınız. Diyelim merkezi iradeden bağımsız kalkışanlar oldu, mani olurdunuz. Ama bu cürme ortaksınız. Bu cürmün içindesiniz.
Söyleyeceğim şu:
Böyle durumlarda biraz şeref hassasiyeti, biraz Batılıların “Şövalyelik” dediği, bizim dilimizde “civanmertlik” denen duygu varsa, en öndeki adam ortaya çıkar ve;
-Ne yapacaksanız bana yapın, işte geldim, der.
“Ablalar” adı altında başı örtülü kadınların sıra sıra polislerin önünde emniyete- adliyeye götürüldüğünü gördükçe içim acıyor.