Fakirlik ülkenin yakasını tuttu
Tansu Çiller 1993’te başbakan olduğunda “Herkese iki anahtar vadediyoruz,” diyordu. Bir ev ve bir araba anahtarı. Cumhuriyet tarihinin en güçlü ekonomik programını getiriyoruz.31 yıl sonraya geldik, memlekette bilmem...
Tansu Çiller 1993’te başbakan olduğunda “Herkese iki anahtar vadediyoruz,” diyordu. Bir ev ve bir araba anahtarı. Cumhuriyet tarihinin en güçlü ekonomik programını getiriyoruz.
31 yıl sonraya geldik, memlekette bilmem kaç ekip bilmem kaç “güçlü ekonomik program” uyguladı, zaman zaman iyi rüyalar görmedik değil, ama, evet 31 yıl sonra bugün, ülkenin orta gelir grubu bile iki anahtara sahip olabilme umudunu yitirmiş durumda.
En mütevazi evin taksitleri 100 bin liraları buluyor. “Bunu kim verecek?” diye sorduğunuzda etrafınızdaki insanlar birer birer düşüyor. Profesör maaşı 80 bin lira, böyle bir taksidi ödeyip de mütevazi bir eve sahip olabilir mi, ya da otomobilinin modelini değiştirebilir mi?
“Fukaralık” toplumun çok büyük milyonlarını etkisi altına almış durumda. Zenginler yok mu var, son yılların ekonomi politikası, onların servetine servet katmış durumda.. Bunu da herkes biliyor. Bilinçli mi bilinçsiz mi? Hangisi hangi sinden daha iyi size göre? Eğer bu bir kötülük ise bilinçli kötülük mü bilinçsiz kötülük mü?
Asgari ücret gündemde ya… Aralık içinde yeni asgari ücret belirlenecek ya…...