Fiili koalisyonlar
“Sistem değişimi” için harekete geçebilmek MHP'nin (Belki daha doğrusu Bahçeli'nin) katkısı ile oldu. Anayasa değişikliğinin Meclis safhası MHP'nin katkısı ile gerçekleşti.Ve şimdi...
“Sistem değişimi” için harekete geçebilmek MHP'nin (Belki daha doğrusu Bahçeli'nin) katkısı ile oldu.
Anayasa değişikliğinin Meclis safhası MHP'nin katkısı ile gerçekleşti.Ve şimdi halk oylamasında yüzde 50'nin üzerine çıkmak için öncelikle Ak Parti ile MHP'nin birlikte hareketine ihtiyaç duyuluyor.
Buna mukabil, muhalefet de birliktelikler oluşturma çabasına girişmiş bulunuyor.
“Evet”in başını Ak Parti, “Hayır”ın başını CHP çekiyor. Belli ki, yarınlarda da bu iki parti Türkiye siyasetinin ana damarı olacak.
Ancak gerek halk oylamaları gerekse Başkanlık sistemleri gibi yüzde 50, ya da ikinci turlar için en yüksek oy aranan durumlarda, o oy oranı garantilenemediği için, “İttifaklar”a ihtiyaç olacağı kesin.
İttifaklar, koalisyonların bir tık berisi ya da ötesidir.
Koalisyonlarda partilerin pazarlıkları vardır. Çünkü her parti, bir fikrin - siyasi ideolojinin etrafındaki örgülenmedir ve bu siyasi ideolojiyi benimseyen halk kitlelerine dayanır. Koalisyon için partinin hem kendi siyasi çizgisi ile çelişmemesi hem de yaptığı işi tabanına benimsetmesi lazımdır.
Sınırlı bir amaca yönelik siyasi ittifaklarda da benzeri hassasiyetler dikkate alınır çünkü farklı tabanların bir istikamete sevk edilmesi istenmektedir.
Ak Parti ile MHP'nin sistem değişikliği için işbirliği, sırf bir “Fiili durumu legal hale getirmek için” midir, başka açık - zımni buluşma alanları da oluşmuş mudur, bilmiyoruz. Ya da, bu işbirliği 16 Nisan'a kadar sırf bir Anayasa değişikliği birlikteliği midir? Cumhurbaşkanlığı seçimi 2019'da olacağına ve orada da yüzde 50 rakamı kritik niteliğini koruyacağına göre, 16 Nisan'dan sonra da şu veya bu çerçevede bir yol arkadaşlığı bulunacak mıdır, bunlar şu anda belli değil.