“Gollük pas”ın akıbeti
Karar Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren'in bugünkü (10.11.2022)''“Gollük pas”ın akıbeti'' başlıklı yazısı.
“Maç 90 dakika” denir ya…
“Siyasette de 24 saat çok uzundur” denir.
“Gollük pas” diye nitelemişti Kılıçdaroğlu’nun “Gelin başörtüsü özgürlüğünü yasal güvenceye bağlayalım” çağrısını.
“Futbolu ben bilirim” demişti, çalımı, şutu, doksandan golü, hepsini Tayyip Bey bilirdi.
İşte ayağına vermişti topu ana muhalefet lideri, seçime doğru gidiliyordu ve başörtüsü gibi bir konuda Tayyip Bey’le yarışılmazdı. Bu golü muhalefetin kalesine atacaktı, hem de doksandan.
El yükseltti.
Yasa olmaz, anayasa değişikliği yapalım. O da yetmez referanduma gidelim.
Gol çok çok şık olsun, muhalefet dilini yutsun diye olmalı, bu işe bir de “Aile”yi katalım… Katalım ki, muhalefet oyuncuları darmadağın olsun, birbirine girsin…
Sonra?
Aaaa bir de bakıldı ki, anayasa değişikliği yapmak için Meclis’te yeterli sayı lazım, o da iktidar blokunda yok, Meclis’teki partiler arasında iş birliği yapmadan olmaz anayasa değişikliği.
O zaman?
Muhalefete gitmek lazım.
Muhalefetin içinde HDP de var.
Hani şu meydan meydan “PKK’nın siyasi uzantısı” diye ilan edilen grup. Meclis’te üçüncü grup.
Hani şu CHP’li Gürsel Tekin “Onlardan da bakan olabilir” gibi bir söz söylediğinde yerin dibine geçirilmesine yol açan grup. Hani şu, her tv tartışma programında ipe çekilen ama kendisini savunacak bir tek temsilciye yer verilmeyen grup. Hani şu, terörle iltisakları gerekçe gösterilerek seçimle gelmiş tüm belediye başkanları alaşağı edilen grup. Hani şu, eş başkanlardı cezaevine konan, ceza evine konmakla yetinilmeyip en yukardan ve en hafifi “terörist” olan kelimelerle suçlanan grup.
Hani şu, Meclis’te üçüncü büyük grup, dolayısıyla MHP’nin de önünde temsil edilen grup, bu büyüklükte oldukları için zaman zaman Meclis’i yöneten, onlar yönettiğinde herkesin “Sayın Başkan” diye hitabına mazhar olan, bütün Meclis Komisyonlarında temsil edilen, ama meşruiyeti hep tartışılan grup.