Gülen ve Özel Harp Dairesi
Bazı zamanlar olur ki medya adına ne verseniz insanlar nazik ifadeyle satın alır. Daha argosu “yer.” Zamanın kısa tarihinde Ergenekon'da gerçekler yanında neler yedirildi. Öyle dönemlerde “Yahu bu biraz kekre galiba”...
Bazı zamanlar olur ki medya adına ne verseniz insanlar nazik ifadeyle satın alır. Daha argosu “yer.”
Zamanın kısa tarihinde Ergenekon'da gerçekler yanında neler yedirildi.
Öyle dönemlerde “Yahu bu biraz kekre galiba” demek bile cesaret meselesi haline gelir.
Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı, bir ara İşçi Partili-Aydınlıkçı İsmail Hakkı Pekin, önce bir TV kanalında ardından Milliyet'te Tunca Bengin'e “Fethullah, Özel Harp Dairesi elemanıydı” deyivermiş. Bu iddiaya Şevket Eygi'nin ismini de ilave etmiş. İddiaya göre bu iki isim 1959'da Özel Harp Dairesi'ne alınmış. İfadeleri şunlar:
“Evet. Özel Harp Dairesi’ne bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nun elemanıydı. Eleman muvazzaf subay gibi daimi görevli değil. Bunlar ismen kaydedilmiş gerektiğinde kullanılmak üzere adamlar. Yerleri, hareket tarzları belli ve bütün bunlara birtakım kolaylıklar sağlanmış, birtakım haklar tanımışlar. Siyasiyse desteklenmiş, tüccarsa ihalede, kredi verilmede kolaylık sağlanmış ya da kanaat önderiyse bunların faaliyetlerine müsaade edilmiş falan gibi. Hatta 1980 yılında İzmir’de Sıkıyönetim Komutanı amiral Fetullah Gülen’i tutukluyor fakat daha sonra serbest bırakıyor.”
“Nasıl serbest bırakılıyor?
“Fetullah Gülen’i bıraktırmak için önce Deniz Kuvvetleri Komutanı arıyor sonra Kara Kuvvetleri Komutanı telefon ediyor. En son Kenan Paşa’nın telefonundan sonra serbest bırakılıyor.” (10 Aralık 2018)
***