Hain damgalaması
Zaman gazetesinde “haber kılığında” bir yazı: Başlık şöyle:“Gülerce haince iftira atıyor.” Siyah bir zemin içine alınmış “Haince” damgalı bir yazı. Hayra alamet değil....
Zaman gazetesinde “haber kılığında” bir yazı: Başlık şöyle:“Gülerce haince iftira atıyor.”
Siyah bir zemin içine alınmış “Haince” damgalı bir yazı. Hayra alamet değil. Demek “Karanlık Kurul”da “Hain” hükmü verildi Hüseyin Gülerce için.
Pazartesi günkü Yeni Şafak mülakatında Gülerce’ye sorulmuştu: “Siz sesinizi çıkardıkça dostane ya da hasmane başka uyarılar oluyor mu?” diye...
Cevabı şöyleydi:
“İşte Fuat Avni tehdit etti. Fuat Avni’nin “Hüseyin Gülerce’ye suikast olabilir” demesi aslında büyük bir tehdit. Ben Fuat Avni üzerinden Paralel Yapı’nın tehdidini ciddiye alıyorum. Korktuğum için değil. Ancak, bir talimatla hakimler mesleklerini, ailelerini hiçe sayacak bir gözü karalık sergileyebiliyorsa, Allah korusun bunların içinden bir talimatla suikast işleyecek bir meczup da çıkabilir.”
Şimdi “Haince” tanımlaması ile kara zeminde bir yazı.
Gülerce’nin pazartesi mülakatında Fuat Avni’nin kimliği ile ilgili tespitini de paylaşmamız lazım olan biteni doğru anlamak için. Şöyle ki:
“Ben Fuat Avni’nin bir kişi olmadığını biliyorum. Fuat Avni merkezi Pensilvanya’da olan, aralarında
psikolojik harp uzmanlarının da bulunduğu bir heyet.”
Böyle bir yapının içinden çıkan “Hain” damgası, acaba ne gibi sonuçlar verir?
Önce bu “Hain” damgalamasına Gülerce’nin tweetinden bir cevap okuyalım: