Hayatı ciddiye almak
Hayatımız… Verili bir süre. Kendimiz seçmediğimiz, ne kadar olduğunu bilmediğimiz bir yaşama dönemi. Belli ki “Veren”in bir iradesi, beklentisi var...
“O, ölümü ve hayatı, hanginiz daha güzel bir davranış ortaya koyacak, onu sınamak için yaratandır.” (Mülk suresi, 2)
İstesek de istemesek de ilk nefes aldığımız andan itibaren “Son nefes”e doğru yol alıyoruz.
Onu veren, belli ki sonunda nasıl bir “Hayat kalitesi” gerçekleştirebildiğimize bakacak.
Onun için “Sayılı nefesler”in içini, önce “Doldurma” bilincinde olmak, sonra da “Güzel” notu verilecek nitelikte doldurmak lazım.
Aslında hayat kalitemiz yakından uzağa hayatı paylaştığımız dünyalılar için de anlamlı. Ama anlamının en hayati biçimde not edileceği yer, hayatı bize “Veren Kudret”in nezdinde.
Hayatımız kaydediliyor, bunu bilmeliyiz. Bir tür “Kudret gözü” var, her varlığın her eylemini gören, kaydeden… Ya da sırf sizin için görevlendirilmiş “kaydediciler” var. Göremesek de, bilelim bunu.