Herkes her şeyi biliyordu
31 Mart seçiminin iptalinin “Hükümetin yargıya baskısı” şeklinde okunacağını ve Ak Parti’nin aleyhine olacağını…
-Cumhurbaşkanı’nın “Partili” hüviyetiyle meydanlara çıkmasının hem “Adaletsizlik” hem de “Cumhurbaşkanlığı makamının siyaseten istismar edildiği” algısını besleyeceğini ve bunun en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratacağını…
-Artı bunun yerel seçimi genel seçim havasına sokacağını ve yenilgi olursa bundan Erdoğan’ın da payını alacağını…
-“Beka” meselesinin -tüm milletin ortak duyarlılık alanı olmasına rağmen- bir seçim ortamında, neredeyse toplumun yüzde 50’sini karşıya almak anlamına geleceğini ve rakibi vurmak için kullanılmasının tepki doğuracağını…Daha kötüsü ülkenin böyle bir var olma telaşına düştüğü algısının dış dünyada Türkiye adına bir zaaf değerlendirmesine yol açacağını…
-Pontus tartışmasının akıl almaz bir çarpıklık olduğunu… İmamoğlu kazanırsa onu destekleyenlerin “Pontus”a ve “İstanbul’un Konstantinopolis olması”na oy vermiş duruma düşeceğini, bunun da doğrudan topluma hakaret olduğunu…