İİT’de hassas dönem başkanlığımız
Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç şüphesiz dominant - başat bir lider. Bulunduğu her ortama kendine özgü bir boyut kazandırdığında kuşku yok. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)...
Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç şüphesiz dominant - başat bir lider. Bulunduğu her ortama kendine özgü bir boyut kazandırdığında kuşku yok. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı da bunun farklı görüntülerine zemin oldu. Dönem Başkanlığı süresinin de “Erdoğan farkı”nın tezahürlerini yansıtacağını tahmin etmek yanlış olmaz. İİT 56 ülkeyi bünyesinde topluyor. Bu ülkelerin tamamının “Müslümanların meseleleri” noktasında mesela Erdoğan duyarlılığında olduğunu söylemek mümkün değil. Ak Parti iktidarına gelinceye kadar Türkiye’nin bile İslam dünyasının problemlerine ilişkin duyarlılığı çok sınırlı idi. Halen bile Türkiye’nin İslam Dünyası ile ilgilerinde hangi seviyede rol üstleneceği konusu, genel bir konsensüsü göstermiyor. Kaldı ki Türkiye’nin aynı şekilde Batı dünyası ile ilişkilerinin İslam dünyası ile ilişkilerine nasıl yansıyacağı dikkate alınmak durumunda. Burada şu da söylenebilir: İslam dünyasında birçok ülke var ki, Batılı ülkeler ve Ruslarla ilişkileri İslam dünyası ile ilişkilerinden daha yoğundur. Yani İİT bünyesinde bulunmak demek, birebir aynı duyarlılıkları paylaşıyor olmak anlamına gelmiyor. Ki belki bu da İslam dünyasının ana problemlerinden birisini oluşturuyor. İİT toplantısına ilişkin son haberlerin medyaya “İran’a şok” başlığı ile yansıması da problemli yapının tipik göstergesidir. Nitekim sonuç bildirisinde Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine yönelik bazı davranışları sebebiyle İran açıkça kınanmıştır. Bundan sonra İran’ın İİT ile ilişkisinin nasıl seyredeceği dikkatle takip edilecektir, bir. Ve bu problemli alan, İİT toplantısını dikkatle takip eden başka küresel odakların yoğun ilgisini çekecektir.