İkinci büyük kırılma
Ahmet Davutoğlu ile ilgili ikinci büyük kırılmadan söz ediyorum. Danışmanlık yaptı, Dışişleri Bakanlığı yaptı ve oralarda başarılı olduğuna inanılmış olmalı ki Başbakanlığa getirildi.
İki yıla yakın başbakanlık yaptı, 7 Haziran’da yüzde 40’a düşen Ak Parti oylarını 1 Kasım’da yüzde 49 küsura çıkardıktan 6 ay sonra, başbakanlıktan ayrılmak zorunda bırakıldı.
Tabii ki yüzde 49 küsurun tüm başarısını Davutoğlu’na bağlamak söz konusu değil, ama 7 Haziran öncesinde meydanlarda olan Erdoğan’ın, 1 Kasım öncesinde meydanlara çıkmadığı ve görünür ortamda Davutoğlu’nun bulunduğu da bir gerçek.
Ne oldu da Davutoğlu seçim zaferinden 6 ay sonra başbakanlıktan istifa ettirildi? Bunun kestirme cevabı şöyle:
-Davutoğlu başbakanlık yapmaya kalktı da o sebeple.
Ne demek bu? Başbakan olan bir insanın başbakanlık yapması neden sorun olsun?
Bunun cevabı da Davutoğlu’ndan sonra “Düşük profilli başbakan” arayışında saklı. Davutoğlu “Başbakan isem bunun gereğini yaparım” dediği için boy hedefi haline geldi.