İmamoğlu Reis Bey’i izlemeye gitseydi
Reis Bey’in İstanbul Şehir tiyatrolarında sahnelendiği günlerde Türkiye yine hukuku, yargıyı tartışıyordu. O zaman Harbiye sahnesinde izledim oyunu.
Reis Bey, bir sanığa haksız yere idam cezası veren mahkeme başkanının vicdan azabını anlatır. Muhafazakâr, dindar, İslamcı her ne derseniz herkesin hayatında bir Reis Bey buluşması vardır. Ben de taa İmam Hatipli yıllarımda okudum Reis Bey’i. Birçok yazımda da Reis Bey’den alıntılar yaptım. Reis Bey, “Gözyaşı suçun rengini soldurmaz!” diyen, «merhamet»i “Ağızların iğrenç sakızı, idamlık suç!” diye tanımlayan ama kararının yanlış olduğunu öğrendikten sonra da vicdan azabı içinde kavrula kavrula “Sökün sahte su borularını ev ev merhamet şebekesi kurun” diye seslenen insandır.
Merhametin, adaletin arandığı zamanlardayız ya, tam Reis Bey zamanıdır. Ben oyunu seyrettikten sonra “Keşke, demiştim, şu sıralar yargı görevini yapanlar, yargıç olmadığı halde insanları yargılayıp idari kararlarla infazda bulunanlar, hatta bizzat sayın Cumhurbaşkanı, sayın Adalet Bakanı bu oyunu izleseydi.
Ve şu anda Reis Bey sahnelerde olsa ve Ekrem İmamoğlu yukarda zikrettiğim şahsiyetlerle birlikte oyunu seyretmeye gitse… ne olurdu?
***