Kayyum operasyonu ne getirecek?
Koza - İpek Holding’e kayyum tayini, MGK’nın “Legal görünümlü illegal yapı” diye tanımladığı ve “Terör örgütü” kapsamına soktuğu Fethullah...
Koza - İpek Holding’e kayyum tayini, MGK’nın “Legal görünümlü illegal yapı” diye tanımladığı ve “Terör örgütü” kapsamına soktuğu Fethullah Gülen yapılanmasına karşı yürüttüğü mücadelede en radikal hamlelerden biri olmalı. O ölçüde de karşıt hamle doğuracak gibi. Nitekim ilginç bir biçimde Doğan Grubu’ndan Cumhuriyet’e kadar, Hasan Cemal’dan Can Dündar’a kadar, CHP’den MHP’ye, HDP’ye kadar çok geniş bir cephe, Ak Parti’ye ve Tayyip Erdoğan’a karşı seferber olmuş görünüyor. Buna, Amerikan Büyükelçisinden AB’li aktörlere kadar uluslararası camiadan gelen eklemlenmeleri ilave edersek, ortaya oldukça dikkat çekici bir cephenin çıktığını düşünebiliriz.
Sözünü ettiğimiz birbirinden normalde çok farklı çıkarların temsilcisi imiş gibi görünen cephenin, Koza - İpek grubuna karşı başlatılan yargı sürecini, yargı sürecinden ibaret görmedikleri, doğrudan Erdoğan kaynaklı olduğunu düşündükleri ve tepkilerini de ona karşı koydukları açıktır.
Bir şey daha: Bu cephenin olayı Koza - İpek ve hatta Gülen yapılanması ile sınırlı görmedikleri de açıktır. Çünkü normalde cepheye iştirak eden odakların Gülen hareketi ile paralel olmadıkları bellidir. Hatta geçmişte o hareketi tehdit olarak gördükleri de biliniyor. Peki neden şimdi cansiperane bir şekilde yan yana durma gereği duyuyorlar? Cevabı açık: Çünkü olay, Gülen hareketi kadar, diğerleri için de Ak Parti ve Erdoğan’la hesaplaşmanın bir boyutu haline gelmiş bulunuyor.