Kendi kendimize bakarken…
Yusuf Ziya Cömert’in “İslami Rönesans?” başlıklı yazısını dikkatle okumuştum. Başlıkta soru işareti vardı. Yani bir “İslami rönesans’tan söz edebilir miyiz?” gibi bir anlam...
Yusuf Ziya Cömert’in “İslami Rönesans?” başlıklı yazısını dikkatle okumuştum. Başlıkta soru işareti vardı. Yani bir “İslami rönesans’tan söz edebilir miyiz?” gibi bir anlam yüklüydü başlıkta. Yazıya şöyle giriyordu: “Sınanmadan önce güzeldik. Bir ümidimiz vardı. Biz iyiydik, biz doğruyduk, biz ahlaklıydık, dürüsttük, elimiz, yüzümüz temizdi, kafamız, kalbimiz temizdi. Sınandık, kaybettik. Evvelce söylediğimiz, şu anda söylemek isteyip de yüzümüz olmadığı için söylemekte güçlük çektiğimiz, ileride de söylemeye aday olduğumuz sözlerin hepsini kendi fiillerimizle tekzip ettik. İddialarımız öldü. Ya da, ölmedi ama bizim elimizden çıktı, yani bizim iddiamız olmaktan.