Muhalefetin Çipras kıvranmaları

Bu bir Çipras yazısı değil ama oradan yola çıkmak Türkiye için de bir şeyler söyleme imkanı veriyor. Haberi bir gazete şöyle vermiş: “Referandumda halka “hayır” dedirttiği her...

Bu bir Çipras yazısı değil ama oradan yola çıkmak Türkiye için de bir şeyler söyleme imkanı veriyor.

Haberi bir gazete şöyle vermiş:

“Referandumda halka “hayır” dedirttiği her şeyi kabul eden bir kemer sıkma paketini AB’nin önüne koydu. 53.5 milyar euro’luk krediyi almak için. Bakalım AB bunu kabul edecek mi?”

Meydanlarda efelik et, ayağı yere basmayan politikaların için halkı kullan ve sonunda git, finans kapitalizmine teslim ol. Çağdaş solculuk.

***

Gelelim Türkiye’ye.

Muhalefetin manevralarına. Ya da kıvranmalarına.

- Erken veya tekrar seçim istemiyorsunuz. Çünkü yeni bir seçimin ancak ve ancak Ak Parti’nin oylarında yükseliş sağlayacağından eminsiniz. Çünkü 7 Haziran tek parti iktidarına imkan vermedi, koalisyon kaçınılmaz ama koalisyon da kurulamıyor, seçime tek parti iktidarı arayışı ile gidilecekse buna en yakın parti Ak Parti. “Bir tık” oyla tek başına iktidar olabilir. Böyle bir seçimi neden isteyeceksiniz? Bunu sizden iktidar ortaklığı, dolayısıyla kendileri için bürokratik kadro imkanları bekleyen tabanınıza nasıl anlatacaksınız?

- Koalisyon ortağı olmakta zorlanıyorsunuz. Durum şu: 7 Haziran seçim sonuçları, koalisyon iktidarını kaçınılmaz kıldı, dedik. MHP-HDP’nin asla bir araya gelemeyiş gerçeği ile “Yüzde 60’lık blok efsanesi” çöktü, o zaman Ak Parti’siz bir koalisyon imkansız hale geldi. Ak Parti-CHP, ya da Ak Parti-MHP koalisyon ihtimallerine ne diyeceksiniz?

HDP’nin barajı aşması için dua ettiniz, aştı, ama Meclis’te vebalı gibi duruyor. Onunla bütün koalisyon ihtimalleri sıfır.

MHP’nin CHP’li bir koalisyona ne diyeceği bilinmiyor, ben en azından MHP tabanının, bir Ak Parti-MHP koalisyonunun önünü tıkayıp, Ak Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmayı sorgulayacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bu MHP’nin kıvranması. Bahçeli gidip geliyor. Bazen ateş olup yakıyor, bazen suya dönüşüyor. Acayip. Ak Parti ile ne edip de koalisyon kursa, kırmızı kırmızı kırmızı çizgiler koymuşsunuz. Ak Parti ile ne edip de koalisyon kurmasa, tabana nasıl nasıl nasıl anlatılacak?

Ya CHP ve Kılıçdaroğlu? Onun için de aynı şey: Ne edip de Ak Parti ile koalisyon kursa. Seçim süreci boyunca tabanı doldurmuş, doldurmuş, doldurmuşsunuz. Ayağı yere basmayan bir dünya söylem. “Oy ver gitsin” demişsiniz en önce. Hadi şimdi Ak Parti’nin yüzde 16’lık farkla büyük ortak olduğu, Başbakanlığı deruhde ettiği bir koalisyonda alt birime razı ol. “Başbakan yardımcısı bile olmayabilirim, yani Hükümet içinde yer almayabilirim” bile demiş Kılıçdaroğlu. Kıvranmalar, kıvranmalar. Koalisyona girmemek hem Hükümet kuruluşuna yardımcı olmamak, hem de CHP’nin on yıllar süren iktidar özlemini görmezden gelmek anlamına geliyor. Oysa tek başına veya koalisyon ortağı olarak iktidar, bir parti için hayati bir motivasyon demek. Koalisyon arayışları kaçınılmaz iken ve top ayağa gelmişken onu kaçırmak, liderlik için de ciddi zaaf anlamına gelecek. Peki ama onursuz bir ortaklık yerine acaba koalisyona hiç mi girmese? Acaba bunu iktidar beklentisi içindeki tabana anlatabilir mi? Ya yeni bir seçimde oy kaybına uğranılırsa, o zaman liderlik için asıl kıyamet gelmez mi? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 1.183 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.421 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 398 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar