Paralel yapılar politikasından kurtulmak
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, kimi örgütlerle protokol imzalaması tartışılıyor. Muhalefetin bir kısmı “Tarikat ve cemaatlerin eğitim alanına taşındığı” gerekçesiyle tepki...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, kimi örgütlerle protokol imzalaması tartışılıyor. Muhalefetin bir kısmı “Tarikat ve cemaatlerin eğitim alanına taşındığı” gerekçesiyle tepki gösteriyor. Milli Eğitim Bakanı da son bütçe konuşmasında protokol imzaladıkları yapıları “Sivil toplum kuruluşu” olarak niteledi ve gençlerin dağa çıkmasını önlemek için bu iş birliğine devam edileceğini bildirdi.
Muhalefetin eleştirisinde FETÖ hatırlatması ve “Yeni bir paralel yapı oluşturulduğu” iddiası da var.
Aslında meselenin püf noktası “Paralel yapı oluşması”yla ilgili. O da, iktidarın devletle, devletin içindeki kimi yapıların da iktidarla ilişkisi ile bağlantılı.
Ak Parti 2002’de seçimi kazanıp iktidara geldiğinde, evet, Meclis’e hakimdi ve hükümeti kurdu. Ancak, meşruiyeti yine devlet içindeki bazı kurumlar tarafından sorgulanmaktaydı. Nitekim 2007 yılında devletin silahlı kuvvetlerinin muhtırasına muhatap olacak, 2008 yılında “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak” suçlaması ile kapatma davasına maruz kalacak, hatta benim ifademle ipten dönecekti. Asker bünyesindeki “Darbeci...