Şehitler şehit aileleri ne diyor bu işe?
Karar Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren'in bugünkü (04.12.2022)''Şehitler şehit aileleri ne diyor bu işe?'' başlıklı yazısı.
Bu işler böyle mi olur, bilmiyorum ki…
Bir gün şöyle söylersiniz, sonra unutursunuz. Sizinle birlikte herkes de unutur mu?
Hadi gidenler artık konuşamaz, hesap soramaz, peki gidenlerin arkasından yüreğine taş basanlar da unutur mu?
Şu 15 Temmuz hadisesi. Orada can verenler. 250 şehit…
Ne derdi mesela şahit olanlar, şu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile can - ciğer kuzu sarması görüntülerine? Şu turkuvaz veya kırmızı halı üzerinde gidip gelmelere, kucaklaşmalara, hiçbir şey olmamış gibi davranmalara?
Ya da ne diyor şehitleri biraz gururla biraz göz yaşı ile yüreklerine gömenler?
15 Temmuz’un arkasında Amerika ile birlikte BAE’nin bulunduğunu hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem İçişleri Bakanı Soylu söylemişti. Gümbür gümbür ses tonlarıyla hem de…
Kim itiraz edebilirdi ki bu iddialara?
Önce soralım: Doğru mu idi bu iddialar? Bilgiye mi dayanıyordu? Yoksa o gün “darbeye dış kaynak bulma” hesabının uzantısı mıydı?
Bu soruyu sormak en azından bizler, bu ülkenin insanları olarak bizler için hak değil mi?
Bizler, devleti yönetenler bir şey söylediğinde ona inanmak durumunda değil miyiz?
Şayet doğru idiyse, bu işin hem Amerika ile hem Birleşik Arap Emirlikleri ile bir hesabının görülmesi gerekmez miydi?
Sizin ülkenizde darbe yaptırıyorlardı. Meclisiniz bombalanıyordu. 250 insan hayatını kaybediyordu. Darbe başarılı olsaydı ülke başka bir ülke haline gelirdi.
Böyle olmaz mıydı? İş böylesine ciddi değil miydi?
Peki BAE ile ilişkiler ısıtılırken bu mesele masaya yatırıldı mı? BAE’de, darbe işini kimin kotardığı araştırıldı mı? Cumhurbaşkanı sordu mu mesela BAE Kralına? İçişleri Bakanı sordu mu mesela meslekdaşına, istihbarat kurumları arasında bir bilgi alışverişi oldu mu? Para ile beslenme söz konusu ise kim beslendi?