Silahlı vesayet biterse...
Türkiye’de siyaset üzerinde bir “askeri vesayet” vardı. Asker bunu, zaman zaman yaptığı müdahalelerle pekiştiriyordu. Gerekçe “Cumhuriyet’i koruma ve kollama” idi. Siviller “tencereyi pisler” Asker...
Türkiye’de siyaset üzerinde bir “askeri vesayet” vardı. Asker bunu, zaman zaman yaptığı müdahalelerle pekiştiriyordu. Gerekçe “Cumhuriyet’i koruma ve kollama” idi. Siviller “tencereyi pisler” Asker temizlerdi.
Askeri vesayetin 15 Temmuz sonrasında tasfiye edildiği, askeri alanın sivil iradenin etkisine girdiği söylenebilir.
Ben geçmişte, “Kürt siyaseti üzerindeki askeri vesayet”e de işaret etmiştim. Dağdaki silâhlı örgüt ve onun içerde oluşturduğu KCK yapılanması, Kürt siyasetini belirlemekte, diğer ifadeyle enfekte etmekteydi.
Bu durumu, Kürt siyasetçilerin, meselâ bu alanda daha etkin olduğu söylenebilecek olan Selahattin Demirtaş’ın nasıl karşıladığı önemli bir konu. Olaylara “Dağ”dan bakmakla Meclis’ten veya sokaklardan bakmak farklı olmalıydı. Ama sanki Kürt siyasetinde de “Bir etkinlik varsa bu Dağ sayesinde elde edildi, silâhlı yapı olmasa bizi kimse dinlemezdi” gibi bir yaklaşım vardı. Bu, bir yandan “silâhlı vesayet”in içselleştirilmesi gibi bir durum oluşturuyor, diğer yandan da siyasetin varlığını meşruiyet...