Suruç: Vahşete lanet

Suruç. Kobani’nin sınır komşusu. Kobani’ye gitmek üzere ilçede toplanan bir grubun içinde bir canlı bombanın kendini berhava etmesi ile gelen katliam: 28 ölü, 100’den fazla yaralı.  Olağan...

Suruç. Kobani’nin sınır komşusu.

Kobani’ye gitmek üzere ilçede toplanan bir grubun içinde bir canlı bombanın kendini berhava etmesi ile gelen katliam: 28 ölü, 100’den fazla yaralı. 

Olağan şüpheli DAİŞ mi, kuvvetle muhtemel.

Diyarbakır’daki patlamanın arkasında da bir yığın örgütle temastan sonra DAİŞ’te karar kılan bir militan vardı.

DAİŞ bölgenin belalısı.

Ama DAİŞ’i tanımlamak bile kolay değil.

Bünyesinde hangi gruplar yer alıyor, hangi amaca yönelik savaşıyorlar, tanımlamak kolay değil.

Bu sebeple, mücadele de kolay değil.

Acaba bu son sabotaj, Türkiye’ye karşı mı, yoksa Kobani’de etkinlik sağlayan PYD’ye karşı mı?

Eylem Türkiye’de gerçekleşiyor ve tabii ki bir tek vatandaşımızın başına bir şey gelmiş olsa bile öncelikle Türkiye, kendisini hedef durumunda görecek.

Kaldı ki Suriye’de, Irak’ta ya da daha geniş anlamda tüm bölgede gerçekleşen her hadise bir yönüyle Türkiye’yi ilgilendiriyor.

Ne Arap Baharını Türkiye’den uzaktan yaşanan bir hadise olarak görmek mümkün, ne Mısır’daki darbeyi, ne Suriye’de, Irak’ta olan bitenleri. İran’ın nükleer pazarlığında gelinen sonuçlar nasıl bölgedeki dengeleri etkiliyorsa, Suriye’de İran’ın mevcudiyeti nasıl anlamsız değilse, Mısır’daki darbe nasıl Amerika’dan Avrupa’dan soyutlanamıyorsa, bütün bu hadiselerin Türkiye boyutu da görmezden gelinemez.

Türkiye’nin çözüm süreci de bölgede olan bitenden bağımsız ilerlemiyor işin gerçeğine bakılırsa.

Suriye’de olan bitenler ve Amerika’nın bölgeye ilişkin hesapları, Kandil’in kimyasını Türkiye aleyhine bozmadı mı? Kandil, gelişen süreç içinde, kendileri adına başka alanlar açılabileceği hesabıyla, silahlı yapının Türkiye’yi terk etmesi noktasında ayak diremeye yönelmedi mi?

Kendimizi tecrit etseydik tüm bu olaylardan, başımız bu kadar ağrımazdı yaklaşımını hiçbir biçimde gerçekçi bulmak mümkün değil. Aslında Türkiye, kendi çözüm sürecini, uluslararasılaştırmaktan ısrarla kaçındı ve İmralı ile kurduğu temasın anlamı da bu uluslararası ilgiyi bertaraf etmeye yönelikti. Ama bölgeye ilişkin başka hesaplar devreye girdi ve bölge derin kaosun içine sürüklendi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 1.183 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.421 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 398 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar