“Ticarethane” ve Parti
Erdoğan “partili” bir Cumhurbaşkanı. Böyle olmasını kendisi istedi ve çok istedi. Anayasa öyle şekillendi ve o çerçevede de iki dönemdir (üç de sayanlar var) görevi sürdürüyor. Bir kere...
Erdoğan “partili” bir Cumhurbaşkanı. Böyle olmasını kendisi istedi ve çok istedi. Anayasa öyle şekillendi ve o çerçevede de iki dönemdir (üç de sayanlar var) görevi sürdürüyor. Bir kere daha seçilebilmek için şartlar oluşturmaya çalıştığı görüşü de siyaset zemininin genel kanaati.
“Partili” olmasaydı, bu ikinci – üçüncü seçilişler mümkün olur muydu? Muhtemelen siyasetin “ben merkezci” karakterinin bu imkânı vermeyeceğini (Özal örneğinden yola çıkarak) düşündü ve partinin dizginlerini (kimseye) bırakmak istemedi.
Anayasadaki “milletin birliğini temsil” özelliğini ihlal riski zaman zaman bariz biçimde ortaya çıkmasına rağmen, “Parti” ile ilişkisini canlı tutmakta ısrar etti.
2019 ve 2024 yerel seçimlerinde, özellikle İstanbul – Ankara gibi sembol şehirleri partisinin kazanması için sahada canhıraş bir çaba gösterdi ama hem bu sembol şehirler hem de daha pek çoğu kaybedildi.
İç – Dış politikada hassas süreçler yaşanıyor. Buna rağmen Erdoğan “Partili Cumhurbaşkanı” hüviyetini bir kere daha ete - kemiğe büründürürcesine partisinin il kongrelerinde deyim...