‘Türkiye ittifakı’na ne oldu?
Ne yazık! Neredeyse bir günlük ömrü oldu “Türkiye İttifakı”nın. “Kızgın demiri soğutmak” da çabuk rafa kalktı.
Ne oldu? Bahçeli “Ne ki bu Türkiye İttifakı, diye sordu, “coğrafya eksenli ittifak olmaz” dedi. Nasıl bir şeydi bu “Coğrafya eksenli ittifak olmaz” yaklaşımı, “Vatan bütünlüğünü kapsayan ittifak konusu olmaz” anlamına mı geliyordu?
Birden ilgi uyandıran, bir tür geç kalmış “Balkon konuşması” gibi algılanan Cumhurbaşkanı’nın çıkışı, yine kendisi tarafından “O zaten Cumhur İttifakının başka versiyonuydu” yorumlaması ile düşük profile çekildi.
Hele herkesin sonunda, Kılıçdaroğlu’na saldırı konusunda Devlet Bahçeli çizgisine gelmesi ile, yani “Oraya niye gitti ki, gitmeseydi, giderken hesap etseydi… yaşanan gaz sıkışması” türü söylemlerin peş peşe zuhur etmesi, linç girişimcilerinin tamamının “Şehit yakını” payesine çıkarılarak bir tür meşruiyet kılıfına büründürülmesi…. Kızgın demir’e yeni odun atmak anlamına geldi.
Şimdi bakıyorum herkes, geçmişte yapılan “şiddet meşrulaştırmaları”nı hatırlatıp, “Siz o zaman böyle yapmadınız mı?” üzerinden yeni şiddete meşruiyet kotarmaya çalışıyor. Oysa herkesin söylediğinin – yazdığının satır arasında aslında o gün yapılanın da yanlış olduğu kabulü var.