ABD’nin planı bozuldu
ABD ve onunla işbirliği içindeki küresel emperyalizm Suriye’de önce IŞİD üzerinden oyun oynadı. Görünüşte bu örgüte karşı çıkmalarına ve tepki göstermelerine rağmen onun...
ABD ve onunla işbirliği içindeki küresel emperyalizm Suriye’de önce IŞİD üzerinden oyun oynadı. Görünüşte bu örgüte karşı çıkmalarına ve tepki göstermelerine rağmen onun palazlanmasına ve Suriye’deki direniş hareketini arkadan vurmasına fırsat verdiler. Bunun için muhtelif Avrupa ülkelerine dağılmış ve IŞİD’in pazarladığı zihniyete meyilli çok sayıda gencin Suriye’ye toplanmasına da fırsat verdiler. Onlara bu fırsatı vermenin iki önemli amacı vardı. Öncelikle Suriye’deki direnişin arkadan vurulması için IŞİD örgütünün güçlenmesine fırsat verilmesi ve böylece Suriye direnişinin zayıf düşürülmesi. İkincisi de örgütün belli bir alan kesp etmesinden sonra onun tehlikeli duruma geldiğine dikkat çekilerek bu örgütün saflarında toplanan gençlerin gruplar halinde imha edilmesi. Maalesef IŞİD’in başını çekenlerin kirli işleri ve bizzat oyunun bir parçası olmaları sebebiyle küresel emperyalizmin ve onun başını çeken ABD’nin bu oyunu büyük ölçüde başarılı oldu.
İkinci aşamada PKK’nın Suriye yapılanmasının güçlendirilmesi için IŞİD’in gerekçe olarak kullanılması vardı. Bu oyunda PKK’nın Suriye yapılanmasına silah, asker ve askeri eğitim desteği verilmesi işleminin meşru gösterilmesi amacı da vardı. Çünkü normalde PKK’nın bir terör örgütü olduğu ve Türkiye’ye karşı yürüttüğü ihanet savaşında terörü en etkili araç olarak kullandığı bütün dünyanın gördüğü bir gerçektir. Dolayısıyla bu örgüte destek verilmesi teröre destek verilmesi anlamına gelir. Ama ABD bu örgüte desteğini normal ve meşru gösterebilmek için IŞİD tehdidinin büyümesinden ve PKK’nın Suriye yapılanması niteliğindeki PYD’nin IŞİD’e karşı savaş verdiği iddiasından yararlandı. İlginçtir ki Suriye direnişine darbe vurmak için bütün gücünü kullanan IŞİD de PKK karşısında ciddi bir direnç göstermeyerek kontrol altına aldığı bölgelerin önemli bir kısmını bu örgüte teslim etti. Böylece PKK’nın Suriye yapılanması, Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda önemli bir alan üzerinde hakimiyeti ele geçirdi.
Dediğimiz gibi IŞİD sadece bir senaryodur ve onun belli bir güç kazanmasına fırsat veren, imkan sağlayan da küresel emperyalizmdir. Bu oyunun ve planın asıl hedefi PKK’nın bölgede küresel emperyalizmin kontrolünde ve onun bölgeyle ilgili planlarına hizmet edecek yeni bir yönetim ve bir sonraki aşamada da resmen tanınmış bir devlet ortaya çıkarmasını sağlamaktı. Bu örgüte onca silah ve malzeme verilmesinin asıl ve öncelikli amacı buydu. Aslında IŞİD’in sahneden silinmesi artık çok zor değildi. Ancak oyunun yürümesi ve PKK’nın Suriye yapılanmasına desteğin sürmesi için gerekçenin devam etmesi açısından ona ihtiyaç olduğundan sahneden silinmesi istenmiyordu.
Bu planın başarıya ulaşması Suriye topraklarının bölünmesine neden olacaktı. Tabii ki oyun Türkiye açısından da ciddi bir tehlike oluşturuyordu. Dolayısıyla Türkiye bu tehlikeyi durdurabilmek için çeşitli girişimlerde bulundu ve bazı operasyonlar gerçekleştirdi. Son olarak gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı karşısında PKK militanlarının köşeye sıkıştırılması bu oyunun sonuca doğru ilerlemesini engellemiş ve Amerika’yı geri adım atmaya zorlamıştır.
Arap Birliği, Avrupa Birliği, ABD ve muhtelif güç odaklarının Türkiye’ye karşı ortak cephe oluşturmalarına ve ellerindeki bütün araçlarla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışmalarına rağmen söz konusu harekat başarılı bir şekilde ilerlemiş ve sonuçta ABD, teröristlerini Türkiye’nin “güvenli bölge” haline getirmek istediği alanın dışına çekmeyi kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu olayda ABD’nin Türkiye’nin şartlarını kabul etmek zorunda kaldığını bizzat ABD ve İsrail medyası itiraf ederken, Türkiye’de gözlerini ışığa kapatanların aksini söylemeleri gerçekten ilginçtir.